Ana içeriğe atla

Sitemiz işleyişi için sadece bu siteye ait çerez kullanmaktadır. Üçüncü parti çerez kesinlikle kullanılmamaktadır.
Daha bilgi edinin.

Hizmet

Acı Çeken Biriyle Konuşurken...

Yayın Tarihi: 05.01.2019

Maria Egilsson’a yirmili yaşlarında ağır bir hastalığın teşhisi konur. Egilsson deneyimleriyle ilgili şunları yazar:

Bu keder yolculuğu beni karmaşayla dolu yerlere götürdü. Yersiz sözler de adeta zımpara kâğıdı gibi canımı kanırtıyordu. Arkadaşlarımın çoğu benimle nasıl karşılık vereceğini bilemedi. Hastalık beni fiziksel, duygusal, psikolojik, ruhsal yönlerden etkilerken ben de bunlarla nasıl başa çıkabileceğimi öğrenme mücadelesi verdim. Çoğu zaman iyi bir dost olamadım ve arkadaşlarıma ileriki günlerde, aylarda ve yıllarda yolculuk ederken bana nasıl yardım edebileceklerini söyleyemedim.

… Kısa veya uzun süredir kederli olan biriyle yola nasıl devam edebilirsiniz? Acı haykırışlarla dolu deneyimlerimden öğrendiğim kadarıyla bana neyin acı verdiğini, neyin faydası olduğunu ve neye ihtiyaç duyduğumu sizinle paylaşayım. Unutmayın ki yersiz söylenen gerçek, acı vericidir. Keder, acı veya ıstırap çeken biri, bu sözleri duymanın yararlı olmadığı bir noktadadır.

Acı verici sözler: 

  • “Yeteri kadar imanın olsa iyileşirsin” denmesi.
  • “Her şey iyilik için etkin oluyor…” veya “Kontrol Tanrı’nın elinde ve O hata yapmaz” denmesi.
  • Birinin çıkıp “Bir şeye ihtiyacın olursa beni ara” demesi.
  • İnsanların bana diğer insanların kederleriyle nasıl başa çıktıklarını anlatması.
  • Ne kadar iyi niyetli olsalar da basmakalıp sözleri işitmek.
  • “Neler yaşadığını biliyorum” denmesi.

Faydalı sözler ve davranışlar:

  • Birinin, “Söyle, senin için ne yapabilirim” diye sorup yanıtını beklemesi.
  • Birinin evimi süpürmesi veya yemek bırakması.
  • “Çok üzgünüm” veya “Seni seviyorum” sözlerini duymak.
  • İçten edilen duaları işitmek ve almak (hatta telefon veya e-maille bile).
  • İnsanların beni sadece dinlemesi ve bana öylece sarılması.
  • Çiçekler ve ince düşünülmüş hediyeler aldığımda içim canlandı!
  • Arkadaşlarımın bazı günler “daha hassas” olduğumu anlaması.

Farkına vardıklarım:

  • Yardım istemek için el uzatmanın ne kadar zor olduğunu.
  • Başkalarıyla ilgilenmemizin sunabileceğimiz en büyük armağanlardan biri olduğunu.
  • Acı çekmenin acı çekeni yalnızlaştırabileceğini, özellikle de kederli yolculuk uzunken.
  • Mücadelelerin paylaşımının insanları birbirlerine nasıl bağladığını.
  • Keder evrelerinin hızla geçilemediğini veya bir zaman çizelgesine oturtulamadığını.
  • Acının yankılarının haftalar, aylar veya yıllar boyunca kalabildiğini.
  • Kalabalık dağıldığında birinin orada senin için kalmasının önemini.

Artık anlıyorum dediklerim:

  • Tanrı güzellikleri kendi zamanında ve kendi mevsiminde küllerinden doğuruyor.
  • Bu keder ve acı dolu dönemde kişisel ve ruhsal gelişim yaşanıyor.
  • Bu kayıp bana, bu armağanları bana verenlere nasıl karşılık vereceğimi ve onları nasıl dinleyeceğimi öğretti.

 

Her türlü tesellinin kaynağı olan Tanrı’ya, merhametli Baba’ya, Rabbimiz İsa Mesih’in Tanrısı ve Babası’na övgüler olsun! Kendisinden aldığımız teselliyle her türlü sıkıntıda olanları teselli edebilmemiz için bizi bütün sıkıntılarımızda teselli ediyor.” (2Ko. 1:3-4). 

Kaynak: “In Times Of Trial”, Maria Egilsson ~ Deeper Devotion, < https://mariaegilsson.wordpress.com/2011/ 10/14/in-times-of-trial/ > (07.12.2018 tarihinde erişildi). Derlenerek yazarın İzni’yle kullanıldı.

İlk yayınlama: e-manet Sayı 53 (Ocak - Mart 2019), s. 24–25.