Makaleler
Makaleler
Kitap
Yeşu Kitabında Bir Soykırım mı Emredilir?
Bu çalışmada, Dawkins’in İsrailoğulları’nın Kenan diyarının İsrail öncesi sakinlerine soykırım uyguladığı yönündeki iddiasının metinsel olarak savunulabilir olup olmadığını analiz etmeyi amaçlıyorum. Bu doğrultuda, öncelikle herem terimini detaylı bir şekilde ele alacağım. Bu terim en sık Yeşu kitabında geçtiği için, çalışmanın temelini Yeşu kitabındaki herem terimi üzerine yapılan bazı tefsirsel gözlemler oluşturacaktır. Daha sonra, Kenanlıların yok edilmesi ve sürgün edilmesinde merkezi bir rol oynayan Eriha ve Ay şehirlerine odaklanacağım. Özellikle Yeşu kitabında geçen “erkekler ve kadınlar, gençler ve yaşlılar, koyunlar ve eşekler” ifadelerinde yer alan “hepsi” terimini ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğim. Bu analizlerin ardından, Yeşu kitabının retoriğini eski Yakın Doğu metinlerindeki savaş retoriği ile karşılaştırarak daha geniş bir bağlamda değerlendireceğim.
Hizmet
Temel Gıda Olarak Kutsal Kitap: Hakikat Sözünü Kendi Zengin Dokusu ve Çeşnisiyle Doğru Kullanmak
Kutsal Kitap’ta, Tanrı’nın sözü ile yiyecek arasında benzetmeler bulunur. Bu makalede bu ilginç mutfak analojisi incelenmiştir. Bu analojinin Kutsal Kitap’taki temeli ile başlayarak, özellikle Kutsal Yazılar’daki çeşitliliğin varlığı ve önemi ile ilişkisine odaklanacağız. Analojinin Kutsal Yazılar’la etkileşimin iki biçimi olan yorumlama ve teolojideki yerine, ardından da Kutsal Kitap uygulamalarının iki biçimi olan bireysel okuma ve topluluk önünde öğretimdeki yerine bakılacaktır. Tüm bunların asıl amacı, imanlıları Rabbimizin yazılı vahyinden zevk almaya ve onu takdir etmeye teşvik etmektir.
Hizmet
Kutsal Kitap’ı Sadakatle Okumak
minim birçok Hristiyan, bu yazının başlığını görür görmez, içten içe bir rahatsızlık hissedecektir. Nitekim “Kutsal Kitap”, “okumak” ve “sadakat” sözcükleri birleştiğinde, birçok Hristiyan’ın kendini eksik gördüğü bir konu ortaya çıkıyor. Aslında eğer okuryazarsak, okumak o kadar da zor değildir. Gün içinde onlarca, yüzlerce, belki de binlerce sözcük okuyoruz. Ancak Kutsal Kitap’ı okumak zor olabiliyor. Kutsal Kitap’ı sadakatle okumak ise daha da zor olabiliyor. Bu yazıda, Kutsal Kitap’ı okumada sadakat üzerinde düşünmek ve faydalı olabileceğini umduğum bazı pratik noktaları ortaya koymak istiyorum.
Tarih
“İlk İlahi” Bizi Bir Şarkıyla İmanlılar Cemaatine Katıyor
Bir asır önce, Mısır'daki antik kalıntılarında kazma yapan arkeologlar yırtık pırtık bir papirüs parçasını ortaya çıkardılar. Üzerinde İ.S. 200'lü yılların ortalarına tarihlenen bir ilahinin kalıntıları vardı; sözleri ve müzik notaları ile! Onlarca yıl boyunca Oxford Üniversitesi'nde iklim kontrollü bir kasada saklandı. Ta ki John Dickson onunla karşılaşana kadar....
Kitap
“Bir Şey Olmaz” Demeyin: Özdeyişler’de İhtiyatlı Olmak Kavramı
İnsanın kendi kendine aptal demesi aptallık değil mi? Aslında, tam tersine, insanın kendisi hakkında “Aptal değilim ki!” demesi aptallık olabilir. En azından, hiç “Aptal mıyım?” diye sormamak aptallık olabilir. Beni kendime bu soruyu sormaya iten, Kutsal Kitap’taki Özdeyişler kitabıdır. Özdeyişler kitabına göre bizi tanımlayan temel sorulardan biri, aptal olup olmadığımızdır.
Düşünce
Umut
Umut görünmez, ona dokunamayız, ancak onunla yaşayabiliriz. Umudun kendisi, geçip gitmeyen sonsuza dek kalıcı olan Tanrı’nın kendisindedir. Çünkü o ezelden ebede aynıdır ve kalıcıdır.
Düşünce
Teolojik Yöntem: Teoloji Üretmenin Gerçekten Bir Yöntemi Var
Kutsal Kitap’ı okuyan her kişi bir teologdur; asıl soru iyi ya da kötü teolog olup olmadığımızdır. Kutsal Yazıları inceleyerek oluşturduğumuz düşünce ve inançların doğru olduğundan nasıl emin olabiliriz? Teoloji üretmek, bir pasajın basit yorumundan pasajı diğer metinlerle ilişkilendirmeye geçtiğimizde başlar. Biz bu sürece “teolojik yöntem” diyoruz. Teologlar bunu iyi yapabilmemiz için aşağıda inceleyeceğimiz adımları belirlemişlerdir. Teolojiyi iyi oluşturmanın önemli olmasının iki nedeni vardır. Makalemizde bu nedenleri ve nedenlerin arkasındaki gerçekleri araştırmaktayız.
Kitap
Tarihsel Bağlamın Tefsirdeki Rolü: Filimon Kitabı
Bağlamın tefsirdeki rolü kısmen Kutsal Kitap yorumcusunun tefsir tanımıyla bağlantılıdır. Tefsiri, bir metnin anlamını keşfetmek için kullanılan yöntem ve uygulamalar olarak tanımlıyorum. Bu tanım ışığında, hem tarihsel hem de edebi bağlamlar bir metnin anlamının belirlenmesinde önemli rol oynar. Tefsirde bu sorunun cevabını ararız: Bu yazar bu kelimeleri (anlambilim) bu diğer kelimelerle (sözdizimi) birlikte kullanarak bu zamanda ve yerde bu insanlara ne demek istemiştir? Bu sorunun cevabını aramak tefsir görevinin büyük bir kısmını kapsar. Bu makalede Filimon kitabını ele alarak bu konu irdelenir.
Tarih
Augustinus’ta Özgür İrade
Antik çağlarda bile özgür irade gibi bir konu üzerinde tartışan düşünürler vardı. Ancak Augustinus özgür irade hakkında yazan ilk düşünürdür. Özgür irade üzerine ilk yazılarından biri 388-395 yılları arasında yazdığı “De libero arbitrio”dur. Ayrıca Confessiones (İtiraflar) ve Tanrı Devleti adlı eserlerinde de bu konudan bahseder. Özgür irade hakkındaki tartışmalar günümüzde de devam etmektedir (bu konuda hiçbir zaman bugünkü kadar canlı tartışmalar olmamıştır). Bu makalede, “İnsan ne kadar özgürdür?” sorusu Augustinus’un cevabı doğrultusunda ele alınacaktır. İlk olarak, Augustinus’un özgür irade anlayışını, kendi yazdığı “De libero arbitrio” adlı eserine dayanarak sunacağım.