Bu sayfa yazdırılamaz.
Li-derkenar
Son Çünkü
Bağlaç. Yani cümlede iki düşünce arasında ilişki kuran yardımcı kelimeler: eğer, ile, çünkü, böylece, veya, ama gibi. Kubbealtı Lugatı’ndaki bağlaç maddesi şöyle diyor: “Yalnız başına anlamı olmayıp ... kelime öbeklerini veya cümleleri birbirine bağlamaya yarayan kelimeler.” Anlamsız ama işe yaramaz değil. Dahası var: Muharrem Ergin hoca bunların hepsinin Türkçeye yabancı olduğunu, dile sonradan göç ettiklerini söyler: “Türkçede aslında bağlama edatı yoktu. Bağlama edatları Türkçede sonradan ve yabancı dillerin tesiri ile ortaya çıkmıştır.” Süleyman’in Özdeyişleri kitabının yorumunda bağlacın çok önemli bir fonksiyonu vardır. Bunu daha yakın bir şekilde inceleyelim.
Düşünce
İnanmadan Önce Ait Olmak mı?
“Ait olmak inanmaktan önce gelir.” Yaklaşık yirmi yıldır Hristiyan çevrelerde bu ifadenin dilden dile dolaştığını duyuyorum; bu ifade, meraklıların Mesih’i kucaklamadan önce kendilerini kilisenin bir parçası gibi hissetme arzusundan kaynaklanıyor. Dördüncü Lozan Kongresi’ndeki1 bir oturumda, Z olarak adlandırılan kuşağa müjde ile ulaşma stratejileri üzerine yapılan bir sunumda bu söz gündeme geldi: “İnanmadan önce ait olduklarını hissetmeleri gerek!” Ama müjdelemek için bu yaklaşım gerçekten makul müdür? Gelin bunu beraber araştıralım…
Kitap
Yorum Var: Vaatleri Kendimize Mal Eden Yorum (Eski Antlaşma)
Kutsal Kitap’taki vaatler, Tanrı’nın halkı için özel bir anlam taşır. Tanrı, her şeye egemen, cömert ve tümüyle sadıktır. Böyle bir Tanrı’nın insanlara vaatte bulunması ve bu vaatleri yerine getirmesi harikulade bir şeydir. Ancak Kutsal Kitap’taki vaatler konusunda sorunlar da olabilir. Bazen vaatlerin başlangıçtaki anlam ve içeriğini unuturuz; bize ait olmayan bu vaatlerin bize verildiğini kabul ederiz.
Tarih
Melanchthon’un Aklanma Doktrini
“Wittenberg Reformu’nun ikinci direği” olarak da bilinen Philipp Melanchton (1497-1560) çoğu zaman Luther’in gölgesinde kalsa da Reform’a çok katkısı olmuştur. Melanchthon’un etkisi o kadar büyüktür ki Schröder şöyle yazar: “Wittenberg Reformu’nun Avrupa’da yayılmasına Luther’in teolojik yazılarının mı yoksa Melanchthon’un teolojik yazılarının mı daha fazla katkıda bulunduğunu söylemek zordur.” Araştırmalarda, “uysallık, teolojik derinlikten yoksunluk, papalığa yakınlık, doktrinsel tartışmalarda uyumluluk ve Luther’in pozisyonundan uzaklık” ile suçlandığı için sıklıkla olumsuz tasvir edilen bu adam, bu makalede daha yakından incelemek istediğim kişidir. Daha doğrusu onun aklanma doktrinini inceleme amacındayım. Çünkü “Martin Luther’in Wittenberg Reformu’ndaki en yakın çalışma arkadaşı, günah çıkarma yazılarının çoğunun yazarı, çeşitli dini tartışmalarda bir lider, kilise organizatörü ve evrensel bir bilim adamı” olarak Reform’un en önemli isimlerinden biriydi.
Hizmet
Müjdelemede Soru Sormak
Müjde’yi paylaşma fırsatı karşımıza çıktığında, Kutsal Yazıların gerçeklerini açıkça ilan etmeyi hedefleriz. Çoğunlukla bizi dinleyenlerin direnciyle karşılaşırız. Mesajımızın altını oyan iddialara yüzleşiriz. İnancımıza yönelik her dirence bir karşılık bulmak zordur. Söz konusu meseleye değinirken sonunda eli boş kalabiliriz. Öyleyse kendimizi, insanların Hristiyanlığa dair gerçekleri ciddiye alacağı şekilde savunmaya nasıl hazırlayabiliriz?
Kaynak
Tanrı’ya Yaraşır Tutumla Fikir Ayrılığı Yaşamak
Layton Talbert, Hristiyanlara anlaşmazlıklarla başa çıkma konusunda rehberlik eden bir dizi makale yazmıştır. Onun öğrettikleri, kilisede sağlıklı ilişkiler kurmamıza yardımcı olacak bir çerçeve sunar. Bu makalede, bazı açıklayıcı yorumlarla birlikte Talbert’in serisinden alıntılar yer almaktadır.