Derin derin düşünmek esasen canımızın değişimi için Tanrı’yla işbirliği yapmaktır. Canımızın aklımız, irademiz ve duygularımız olmak üzere üç ana kısmı olduğuna daha önce değinmiştik. Derin derin düşünmek, bu alanlarda bir değişimin gerçekleşmesi için Kutsal Ruh’la birlikte çalışmaktır.
1. Mezmur derin derin düşünmenin iç yüzünü bize açıklar. Üç günahtan kaçınmamızı söyleyerek başlar:
Ne mutlu o insana ki, kötülerin öğüdüyle yürümez,
Günahkârların yolunda durmaz,
Alaycıların arasında oturmaz.
İkinci ayet Tanrı yolunda yürüyen kişi için iki olumlu şeyden bahseder:
Ancak zevkini RAB’bin Yasası’ndan alır…
Söz edilen insan Tanrı’nın Sözü’nden zevk alıyor, sevinç duyuyor, yani bu kişi boş zamanlarında Tanrı’nın Sözü’nü düşünüyor. Bu muazzam bir sevinç kaynağı! Boş zamanlarımızda neler üzerinde düşündüğümüze, neler hakkında konuştuğumuza dikkat edelim; spor olabilir, işiniz olabilir veya eşinizle ilk tanıştığınız zaman olabilir… Bize zevk veren şeyler işte bunlardır.
…Ve gece gündüz onun üzerinde derin derin düşünür.
İkinci olarak, Tanrı yolunda yürüyen kişi düzenli, sık sık ve sürekli Tanrı’nın Sözü üzerinde derin derin düşünür. Böylece sözler aklında yer eder ve herhangi bir zamanda onları ve işaret ettiği şeyleri düşünebilir.
İlk ayetlerde söz edilen üç günahtan kaçınmanın ve iki olumlu şeyi uygulamanın sonucu 3. ayette verilmiştir:
Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer…
Bu kişinin kökleri, Tanrı’nın Sözü’nün suyuna ulaşmıştır. Su kendisine her zaman tazelenme, besin, güç ve canlılık sağlar.
…Meyvesini mevsiminde verir…
Sürekli olarak sulanmanın sonucu, Tanrı yolunda yürüyen kişinin gerekli meyveyi vermesidir. Kutsal Ruh’un meyvesine dikkat edin: eğer içinde bulunulan durum sabır gerektiriyorsa, sabır kendini gösterecektir; eğer iman gerektiriyorsa, iman kendini gösterecektir.
…Yaprağı hiç solmaz.
Hangi sorunlarla karşılaşırsa karşılaşsın, Tanrı yolunda yürüyen kişi taze ve canlı kalacaktır. Orta Doğu’dayken birbirine çok uzak olmayan iki ağaç gördüm. Bir tanesi büküldü ve tek yaprak dahi vermeden kurudu, çünkü dereden elli metre uzaktaydı; kuraklık geldiğinde öldü gitti. Küçük bir derenin yanında olan diğer ağaç ise köklerini ıslak toprağa derinlemesine salmıştı. Diğer tüm ağaçlar kahverengiyken, etrafındakilerden farklı olarak onun yaprakları hâlâ yemyeşildi.
Yaptığı her işi başarır.
Bu müthiş bir sonuçtur: Tanrı yolunda yürüyen kişi yaptığı her işi başarır. Bu, o kişinin bilge, yetenekli veya gayretli olmasından dolayı değil, derin derin düşünerek Tanrı gibi düşünmeyi öğrendiği, O’na güvendiği ve O’nun yönlendirişine itaat ettiği için doğrudur. Bu kişiler hayatta gerekli olan gerçekleri içselleştirmişlerdir.
Derin derin düşünmeyi uyguladığını gördüğüm kişilerin, bu şekilde meyve verdiklerini gördüm. Bunun sebebi derin derin düşünmenin sihirli bir yanı olması değil, değişim için Tanrı’yla işbirliği yapıyor olmalarıdır. Bu işbirliğiyle derin derin düşünmeyi uygulamayan kişilerden farklı olarak kişi daha çok güçlenir, yönlendirilir ve korunur. Bunu uygulayan kişiler, bir işte başarılı olmanın önüne geçen şeyleri engellemek için Tanrı’nın Sözü’nden gelen bilgeliği kullanarak Tanrı’nın isteği doğrultusunda kararlar alırlar.
Derin Derin Düşünmek; Nasıl?
Derin derin düşünmenin üç kısmı vardır. İlki, metinleri ezberlemektir. Bu, zihinlerimizin değişmesi konusunda Kutsal Ruh’la işbirliği yapmaktır. Tanrı’nın düşüncelerini öğrenmektir. Bu mekaniksel kısımdır ama gerçeği içselleştirmeye başlamak için gereklidir.
İkincisi, kendi ifadelerinizi bu gerçeklerle harmanlayarak bunları kişiselleştirmektir. Böylece duygularımızın değişmesi için Kutsal Ruh’la işbirliği yapmış oluruz. 1. Mezmur’u kişiselleştirmek şöyle olabilir: “Ne mutlu bana ki kötülerin öğüdüyle yürümem, günahkârların yolunda durmam, alaycıların yanında oturmam.”
Kutsal Yazılar’ı okumak benim için güçlü akan bir nehre bakmak gibidir. O metni kişiselleştirmek de, o nehrin bana doğru akıp hayatıma güç ve arındırma getirmesi gibidir.
Üçüncü kısım ise metni kullanarak dua etmektir. Böylece irademizin değişmesi için Kutsal Ruh’la işbirliği yapmış oluruz. Mezmurlar 1:1’i rehber alarak edilen dua şöyle olabilir: “Ne mutlu bana ki kötülerin öğüdüyle yürümem. Rab, kötülerin öğüdünü fark edip onu reddetmeme yardım et. Senin öğüdünü kavrayıp yerine getirmeme yardım et.” Böylece kendi iradeniz yerine Tanrı’nınkini koyarak O’nun iradesine teslim olmuş olursunuz. Kutsal Yazılar doğrultusunda dua edip Tanrı’nın temiz iradesini isteyerek Tanrı’nın tam olarak ne istediğini sormak için dua ettiğinizde, duanızı yanıtlayacaktır.
Böyle yapılan derin derin düşünme uygulaması bizde güçlü, derin ve temel bir değişim sağlayacaktır. Dürüstçe söyleyebilirim ki, derin derin düşünmek hayatımdaki ruhsal, zihinsel ve duygusal gelişimin en önemli kaynağıdır.
Örnekleme. Derin derin düşünmeyi, sert bir et parçası olarak düşünelim. Onu olduğu gibi yiyebiliriz ama çiğnemek ve yutmak zordur. Kutsal Yazılar’ı okumak da böyledir; Kutsal Kitap’ta anlaşılması zor bazı noktalar vardır ve birçoğunu nasıl yerine getireceğimizi bilemeyiz.
Eti terbiye etmek için sos dolu kâsede beş dakika beklettiğimizde etin tadı değişir ama özelliği aynı kalır. Kutsal Yazılar üzerinde çalışmak da böyledir. Hâlâ daha bu sözleri nasıl yerine getirebileceğimiz konusunda kafamızda birçok soru olacaktır; zihinsel olarak kavrarız ama yürekte değişim sağlamaya yeterli değildir.
Ancak eti sosta kırk sekiz saat bekletirsek, o zaman sos etin her tarafına işleyip özelliğini ve tadını değiştirir. Derin derin düşünmek de böyledir. Sonucunda iç varlığımız, Tanrı’yla ilişkimiz, aile yaşantımız ve Tanrı için yaptığımız şeyler değişir.
Başka bir örnek olarak sahile gitmeyi düşünebiliriz. Havlunuzu kuma serersiniz, yüz üstü yatarsınız ve dalgaları seyredersiniz. Güneş ışığı dalgaların üzerinde parlıyordur; dalgalar belirli ritimle birbirini izliyordur, her biri farklıdır; havada martılar uçuşuyordur. Büyüleyici bir manzara! Tanrı’nın Sözü’nü okumak da aynı böyledir: canlandırıcı, tazeleyici, öğretici.
Ardından ısınmaya başlarsınız, kalkıp denize atlarsınız ve serinliğin tadını çıkarırsınız. Bir dalganın altından girip diğer dalganın önüne çıkarsınız. Kutsal Yazılar üzerinde çalışmak da böyledir: gerçekten “içindesinizdir.” Sahilde uzanıp denizi izlemekten kesinlikle daha farklıdır.
Bir süre sonra, deniz gözlüğünüzü takmaya karar verirsiniz. Yüzeyden diplere derinlere doğru indikçe, sahilde uzanıp denizi izlerken veya dalgaların arasında yüzerken göremeyeceğiniz bir dünya size kapılarını açar: balık sürüleri, çeşit çeşit yosunlar, kayaları kaplamış parlak ve renkli canlılar. Derin derin düşünmek de böyledir. Okuyarak ve çalışarak muhtemelen asla göremeyeceğimiz şeyleri bize gösterir. Aynı zamanda dua aracılığıyla bu gerçekleri hayatımızda uygulamamıza olanak sağlar.
Bazı yararlı ipuçları
Hayatınızda derin derin düşünmeyi uygulamanıza yardımcı olacak birkaç pratik fikir vereyim size.
- Sizi teşvik edecek bir arkadaş bulun. Derin derin düşünmeye iyi bir başlangıç yapmak kolaydır ama azminizin sönüp gitmesi de aynı ölçüde kolaydır. Ezberlemek zor bir iştir ve bundan doğal olarak kaçınırız. Ancak birine hesap vereceğimizi bilmek yoldan sapmamamıza yardımcı olabilir, özellikle de siz ve arkadaşınız aynı metni ezberliyorsanız.
- Sadece ayetleri değil, metinleri (paragrafları veya tüm bölümü) ezberleyin. Böyle yapmak sizin içeriği ve Tanrı’nın ne demek istediğini anlamanızı sağlayacaktır.
- Tüm metni iyice ezberleyene kadar her gün bir veya iki ayet ezberleyin. Küçük parçalarla başlamak bütün parçayı ezberlemenize çok yardımcı olacaktır. Bunu her gün aynı zamanda yapmanız da yararlıdır; örneğin, sabahki sessiz zamanınızda ezberleyip bunları akşam tekrar etmek. Aynı zamanda o ayeti görselleştirmeye de çalışın. 1. Mezmur için bunu yapmak kolaydır, çünkü içinde zaten görsel öğeler bulundurmaktadır.
- Ezberlediğiniz kısmı iki, üç, dört hafta boyunca her gün canınız iyice sindirene dek (kişiselleştirip dua ederek) derin derin düşünün.
- Robot gibi tekrarlardan kaçının; ezberlerinizi Kutsal Yazılar’ın bağlamıyla birleştirin, üzerinde derin derin düşünün ve yaratıcı sözlerle dua edin.
- Daha önceden derin derin düşündüğünüz metinleri belirli aralıklarla tekrar edin. Mecbur olduğunuz için değil, Tanrı’yı ve Sözü’nü sevdiğiniz için yapın bunu (bu da iyi bir niyettir). Ben ezberlediğim kısımları hafızamda canlı tutmak için arada sırada yeniden gözden geçiriyorum.
- Hayatınızda bir zorlukla karşılaştığınızda, o konuyla ilgili metinleri bulup ezberleyin ve üzerinde derin derin düşünün. İnsanlarla yaşadığım anlaşmazlıklarda, Mezmurlar 37:1-10 ayetlerinin harika bir sığınak, bir itici güç ve vermem gereken karşılığı gösteren bir harita olduğunu fark ettim. Bu ayetler üzerinde derin derin düşünmek, zorlukları aşmak için ihtiyaç duyduğum şeyi bana daima veriyor.
- Bir zorluk yaşadığınızda, o zorlukla ilişkili ayetleri ezberlemek, o an sizin için teori olan ayetleri ezberlemekten daha kolaydır.
Aşağıda ezberlemeye başlamak için bazı örnek bölümler yer almaktadır:
- Mezmur 1: Tanrı’nın başarıdaki yolu.
- Mezmur 23: Her amaca uygun bölüm.
- Mezmur 37: Anlaşmazlıklara nasıl yanıt verebiliriz?
- Mezmur 46: Zorlukla başa çıkma.
- Mezmur 62: Tanrı’nın hayatla ilgili bakış açısı.
- Mezmur 73: Kıskançlıkla başa çıkma.
- Mezmur 86: Zayıflık ile Tanrı’nın gücü arasındaki denge.
- Matta 5-7: Tanrı’nın düşüncelerini öğrenme.
- Efesliler 1: Sonsuzlukla ilgili bakış açısı.
- Koloseliler 3: Tanrı’nın değerlerini düşünme.
- İbraniler 12:1-7: Zorluklar neden başımıza geliyor, onlarla ne yapmalıyız?
- Petrus 1 ve 4: Acı çekmenin amacı.
Bir kere bu bölümleri ezberlerseniz, Kutsal Yazılar’ın diğer bölümleri üzerinde de derin derin düşünmek isteyeceksiniz. Ezberlerken, içinde bulunduğunuz durumlarda size yardımcı olması için onlara birer başlık verin.
Bir bölümü ezberleyip üzerinde derin derin düşününce, o konuyla mücadele eden diğer kişiler için bir “hediyeye” sahip olmuş olacaksınız. Konu ile alakalı metne dönüp derin derin düşünürken kendi keşfettiğiniz hazineleri paylaşabilirsiniz.