Ana içeriğe atla

Sitemiz işleyişi için sadece bu siteye ait çerez kullanmaktadır. Üçüncü parti çerez kesinlikle kullanılmamaktadır.
Daha bilgi edinin.

Hizmet

Genç Hizmetkârlara Tavsiye

Yayın Tarihi: 07.01.2020

Warren Wiersbe Amerikalı bir Kutsal Kitap öğretmeniydi ve 150’den çok kitabın yazarıydı.1 Oğlu pastör olduğunda Wiersbe kendi hizmetine rehberlik eden ilkeleri ona aktarmak istedi. Aşağıda oğluyla paylaştıklarından vurgulamaları alıntıladık.

Karakter ve Bütünlük

Karaktere önem vermemek, hizmetin asli dayanağını terk etmektir. Tanrı’nın hizmetkârlarını uzun süreyle hazırlamasının nedeni budur. Yusuf’u Mısır’da yönetimdeki ikinci isim olmaya hazırlaması on üç yıl aldı. Musa’yı hazırlamaya seksen yıl harcadı. Eğitimli Tarsuslu Saul bile Tanrı onu Elçi Pavlus olarak tayin etmeden önce eğitimini tamamlamasının ardından Arabistan’da üç yıl çalışmak zorunda kaldı. Büyük Hristiyan erkek ve kadınların biyografileri ve otobiyografileri, Tanrı’nın bu hizmetkârlarında önce Hristiyan karakterini geliştirdiğini, daha sonra onlar aracılığıyla hizmeti geliştirdiğini bize gösteriyor.

Karakter yoksa hizmet yalnızca dini bir aktivitedir, hatta daha kötüsü, dini bir iştir. Ferisiler kendi yaptıklarını hizmet olarak adlandırıyordu ama İsa ikiyüzlülük olarak tanımlıyordu. Ferisilerin karakterden çok ünle ilgilendiğini, Tanrı’nın övgüsünden çok insanların övgülerinin onları ilgilendirdiğini biliyordu.

Hizmetkârlık

Günümüzde toplumlar bir insanın değerini onun için çalışan insanların sayısıyla değerlendirir. İsa ise bunu tersine çevirdi: “Birinci olmak isteyen en sonuncu olsun, herkesin hizmetkârı olsun.” (Mar. 9:35). O halde hizmetteki büyük soru şu olmalıdır: “Kaç kişi için çalışıyorsun?”

Ancak Mesih’in hizmetkârları, topluluğun tembel üyeleri adına angarya işleri yüklenenler de olmaları anlamına gelmez. 

Sevgi

Hizmet, kazançla motive edilemeyecek kadar kutsal ve görev bilinciyle motive edilemeyecek kadar zordur. Ancak sevgi bizi ayakta tutabilir.

Yalnızca sevgi bir hizmetkârın başkalarını ilk sıraya koymasını sağlar. Yalnızca sevgi bir hizmetkârı halkını sömürmekten ve kendi amaçları için kullanmaktan alıkoyar. Yalnızca sevgi önderin diktatör olmasını engeller. Görev sevgiyle birleşince haz olur. 

Sevgi olmaksızın, armağanlar ve yetenekler hizmete engeldir. Araç değil, silah olurlar. Hizmetkârı yüceltirler; kilisenin ahlak düzeyini yükseltmezler.

John Henry Jowett bunu mükemmel dille belirtmiştir: “Hiçbir şeye mal olmayan hizmet, hiçbir şey elde edemez.” 

Otoriteye İtaat

Bizler önce hizmetkârız, sonra yöneticileriz. Yetki altında olmayan hiç kimsenin, yetkiyi kullanma hakkı yoktur. Gücümüzü göstererek asla hizmet edemeyiz; yalnızca kendimizi alçaltarak hizmet edebiliriz.

Ama itaat etme boyun eğdirme değildir. Boyun eğdirme insanı bir şeye dönüştürür, bireyselliği ve tüm özgürlüğü ortadan kaldırır. İtaat ise insanı daha çok Tanrı’nın ondan olmasını istediği hale getirir; bireyselliği sağlar; Tanrı’nın hizmeti ve yaşamı için istediği her şeyi başarma özgürlüğü verir ona. Boyun eğdirme zayıflıktır; olgunluktan korkanların sığınağıdır. İtaat kudrettir; gerçek olgunluk ve hizmete doğru ilk adımdır. 

Eğer Mesih’e itaat edersek, başkalarına itaat etmekten korkmamıza asla gerek kalmaz, çünkü hizmetin yetkisi itaat etmektir.

Tanrı’nın Yüceliği

Tanrı günahkârları, her ne kadar bereketin faydalarından biri bu olsa da, mutlu etme amaçlı kurtarmaz; onlarda ebediyen yücelsin diye kurtarır onları.

Tanrı’nın yücelik kazandıran ve başkaları övülürken haset duymayan hizmetkârı için yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Tanrı’nın yüceliği uğruna yaşayan hizmetkârın elinde evrenin tüm yetkisi ve gücü vardır. Tüm yaratılış “Tanrı’nın yüceliğini ilan etmek” için onunla birlikte çalışır. Övgü bu hizmetkârın sevinç kaynağı değildir, eleştiri onu yıldırmaz. Aynı sevinç ve beceriyle ekmek ve balık da dağıtabilir, ayak da yıkayabilir.

Tanrı yüceltildiği sürece, anlamadığı zor koşulları kabul edebilir. Kabul etmekten dahasını bile yapabilir, Pavlus gibi, Tanrı’nın yüceliği için zorluklarla övünebilir (2Ko. 12:7-10).

Tanrı’nın Sözü ve Dua

Tanrı’nın Sözü’nü bilmeyen hizmetkâr, çağrısında başarısız kalır. Pavlus, elçisel mektuplarında, sık sık Tanrı’nın Sözü’nden, öğretişten ve doktrinden bahseder. Hizmetkârın niteliklerinden biri öğretme yetisidir (1Ti. 3:2) ve öğrenme yetisini de içerir. Matthew Henry’nin Commentary kitabında dediği gibi, “Derinlemesine çalışın; özellikle çalışmanızı Kutsal Kitap üzerinde yapın. Bundan daha çok geliştirmek istediğim başka bir bilgi yok. İnsanlar kitaplarla bilgelik kazanır; ama Tanrı’yla ilgili bilgelik Tanrı’nın kitabından elde edilmelidir ve bu da onu çalışa çalışa elde edilir. Çoğu insan kitabı yüzeysel olarak çalışır, bir oradan bir buradan çiçek toplar. Çok azı derinliklerini çalışır.”

Tanrı’nın Sözü üzerinde çalışamayacak veya dua edemeyecek kadar meşgul bir hizmetkâr basitçe fazla meşgul bir hizmetkârdır. Kendi gözünde ve arkadaşlarının gözünde başarılı olabilir; ama Tanrı’nın gözünde başarısızdır ve bir gün bunu herkes öğrenecek. Tanrı yöntemleri değil, Sözü’nü kutsamayı ve duaya karşılık vermeyi vaat etmiştir.

Hizmetin Ödülleri

Baştan uyarayım: Sadık hizmetin ödülü, daha çok hizmettir! “‘Sen küçük işlerde güvenilir olduğunu gösterdin, ben de seni büyük işlerin başına geçireceğim” (Mat. 25:21). Bu bizim değindiğimiz noktayı örneklendirir: Hizmette sadakat kişinin kapasitesini artırır. Hizmetin ayrıcalığı gelişmektir.

Aynı zamanda sadık bir hizmetin gelişmeye giden yolunun nasıl olduğunu açıklar. Sadece dini aktiviteden ibaret işler insanı yıkar, gerçek hizmetse geliştirir, yetenekleri artırır ve karakteri zenginleştirir. Salome iki oğlu için yücelik tahtını kestirmeden giderek elde etmek istedi ama İsa onun bu isteğini yerine getirmeyi reddetti. Tanrı’nın Krallığı’ndaki tahtlar kendilerini hazırlayanlar için hazırlanmaktadır. Sadık hizmetkâr, bir gün Rab’bin şunu söylediğini işitecek: “Arkadaşım, daha öne buyurmaz mısın?” (Luk. 14:10).

Ruh’un Etkisi

Eğitime, yeteneklere ve deneyime bağımlı olmaya fazlaca meyilliyiz. Bunların olması iyi elbette ve bunlardan yoksun hizmetkâr acınası haldedir ama Ruh’un gücü olmaksızın bunlar Tanrı’nın işini gerçekleştirmeye pek yaramazlar. Toplulukça yöntemini destekleyen teolog R. W. Dale, bir keresinde D. L. Moody’e vaazını dinledikten sonra şöyle demiştir: “Bu Tanrı’nın işi olmalı, çünkü burada gerçekleşenler ile senin aranda bir bağlantı olmadığını çok açık görebiliyorum.” Moody’nin yürekten “Amin!” dediğinden eminim. Moody Ruh’la dolmuştu ve Tanrı onun yaşamı aracılığıyla çalışıyordu.

Kutsal Ruh keyfi değildir, zorunluluktur. Benzetmesinde İsa, Ruh’u ıstakoz ve havyarla değil, balık ve yumurtayla ilişkilendirdi (Luk. 11:11-12). Ruh’a ihtiyaç duyduğunu bilen ve bunu kabul eden hizmetkâr, ruhsal güce ve kutsal karaktere doğru ilk adımı atmış demektir. 

Örnek Aldığımız İsa

Hizmet üzerine en iyi çalışma kitabı, dört müjde’dir. Bu kitaplarda, İsa’nın hizmetin anlamına kendi yaptıklarıyla örnek oluşturduğunu görürüz. Bir hizmetkâr olarak geldi, Baba’nın isteğine itaat etti, gösterdiği itaat O’nu çarmıha bile götürdü.

Her açıdan İsa Mesih hizmetimiz için bize örnektir. Yetkisi itaatten gelmiştir. Tek amacı, Baba’yı hoşnut etmek ve O’nu yüceltmek olmuştur. Tanrı’nın Sözü’nü kullanarak ve dua ederek, Ruh’un gücüyle hizmet etmiştir. Tuhaf görünebilir ama Rabbimiz hizmetinden fayda da görmüştür, “çektiği acılarla söz dinlemeyi öğrenmiştir” (İbr. 5:8) ve Savunucumuz ve Başkahinimiz olarak göksel hizmetini gerçekleştirmek üzere donanmıştır. 

  • 1Justin Taylor, “Warren Wiersbe (1929-2019)”, The Gospel Coalition (03.05.2019) https://www.thegospelcoalition.org/blogs/justin-taylor/warren-wiersbe-1929-2019/ > (18.12.2019 tarihinde erişildi).

Kaynak: “Principles are the Bottom Line”, Christianity Today (1980) < https://www.christianitytoday.com/ pastors/1980/winter/warren-wiersbe-advice-to-new-pastors.html > (18.12.2019 tarihinde erişildi). İzin ile kullanıldı.

İlk yayınlama: e-manet Sayı 57 (Ocak - Mart 2020), s. 25–27.