Etkili bir Hristiyan önderin şu iki şeye ikna olmuş durumda olacağına inanıyorum:
- Rab bana sürekli bir şeyler öğretmek ister. Rab beni daha iyi bir önder yapmak için hayatıma sürekli olarak farklı meseleler getirir. Önderlik, ömür boyu Rab’den alınan derslerden oluşur.
- Suçsuz olmak ile hatasız olmak farklı şeylerdir. Bir resim öğretmeni 8. sınıf öğrencisine bir ödev verdiğinde, öğrenci ancak elinden gelenin en iyisini yapar. Fakat bu öğretmen aynı ödevi eğitimli bir üniversite öğrencisine verdiğinde öğrenci çok daha iyi bir iş çıkaracaktır. Küçük çocuğun çabasında bir suçu yoktur ama hatasız değildir. Sadece genç ve deneyimsizdir! Benzer şekilde, bir yandan büyümemiz gerektiğini farkında olup diğer yandan da bildiğimiz kadarıyla önderlik edebiliriz.
Etkili Önderin Döngüsü
Bu anlayış ışığında, hem kilisede hem de evdeki önderliğimde gerçekleştirmeye çalıştığım döngüden söz edeceğim. Eğer kilisenizde önderlik etmiyorsanız, kesinlikle ailenizde önderlik ediyorsunuzdur.
Kanaat — Bir şeyi değiştirme veya bir doğrultuya yönelme inisiyatifi, söz konusu hedefin Tanrı’nın istediği hedef olduğuna dair kanaate dayanmalı. Tanrısayar bir önder, Tanrı’yı daha iyi yüceltmeleri amacıyla halkına önderlik eder. Dolayısıyla, bir önderin sağlıklı bir kilise, sağlıklı bir evlilik, iyi bir baba olmanın ne anlama geldiği, gençlik yıllarının nasıl idare edileceği vb. konularda kanaatleri olacaktır. Kanaatleri olmayan bir önder akıntıya kapılmış bir denizanası gibidir.
Plan — Kanaatler plana dönüşmeli. Önder, Tanrı’nın halkını Tanrı’nın yöntemlerini kullanarak Tanrı’nın istediği yere ulaştırmalı. Bu da plan yapmayı gerektirir. Birisi, plansız hedefin hayalden öteye gidemeyeceğini söylemiştir. Sağlıklı bir ailenin veya kilisenin belirli niteliklerin Tanrı’yı yücelteceğine inanıyorsak, buna ulaşmak için bir plana ihtiyacımız var. Tüm planları kendi başımıza yapmak zorunda değiliz. Başkaları bize bu konuda yardımcı olabilir.
Eyleme dökmek — Tanrı'nın halkının ulaşması gereken noktaya dair kanaatlere ve oraya ulaşmak için bir plana sahipsek, bu planın eyleme dökülmesi gerekir. Bir tasarı olmalı ve sonra da bunu gerçekleştirmek için işe girişilmeli. Plan kağıt üzerinde güzel görünür ama o planın icra edilmesi gerekir. İyi bir önder sadece iyi konuşmakla kalmaz, planın gerçekleştiğinden emin olmak için ön saflarda yer alır.
Değerlendirme — Bu çoğunlukla iyi önderliğin eksik parçasıdır. Akıllı bir önder, planlama ve uygulamadan sonra değerlendirme yapar. Aslında iyi bir önder her zaman değerlendirme yapar. Bu etkinliğe harcanan zamana ve çabaya değdi mi? Meyve verdi mi? Çocuğumuza onu heveslendirmek üzere verdiğimiz motivasyon yaptıklarımız veya söylediğimiz ceza işe yarıyor mu? Etkinlikleri çoğu zaman hiç değerlendirme yapmadan gerçekleştiririz.
Öğrenme — Bu hem ilk adım hem de son adımdır. İlk adım olarak, Tanrı’nın sözünden öğrenir ve Tanrı’nın halkı için gerçekte ne istediğine dair kanaat ediniriz. Öğrenmek aynı zamanda son adımdır. Gözlemlediğimiz bir konuyu değerlendirdikten sonra, daha çok bilgi edinmek isteriz. Hiçbir zaman tatmin olmayız. Her zaman gelişmek isteriz.
Bu şuna benzer:
Kanaat --> Planlama --> Eylem --> Değerlendirme --> Öğrenme
veya
Öğrenme --> Kanaat --> Planlama --> Eylem --> Değerlendirme --> Öğrenme
Bir ebeveyn veya kilise önderi olarak bu süreci size tavsiye ediyorum. Hedefiniz net mi? Uygulanabilir bir planınız var mı? Eyleme dökme işi nasıl gidiyor? Ve son olarak sıklıkla eksik kalan unsur: Değerlendirme. İşlerin nasıl yürüdüğünü analiz ediyor musunuz?