Ana içeriğe atla

Sitemiz işleyişi için sadece bu siteye ait çerez kullanmaktadır. Üçüncü parti çerez kesinlikle kullanılmamaktadır.
Daha bilgi edinin.

Kaynak

İnanç Savunması Üzerine Beş Görüş

Kitap İncelemesi

Yayın Tarihi: 12.04.2014

Görsel
Cowan - Five Views on Apologetics kitap kapağı

Five Views on Apologetics

Düzenleyen: Steve Cowan

Grand Rapids, Michigan: Zondervan, 2000

Bu kitap “Counterpoint Series” adlı seri yayımlardandır ve en önemlilerinden biridir. William Lane Craig, Gary R. Habermas, Paul D. Feinberg, John M. Frame ve Kelly James Clark inanç savunmasıyla ilgili kendi görüşlerini anlatırlar ve başkalarının görüşlerini değerlendirirler. Kişinin inanç savunması yaklaşımı, meyilli olduğu teolojik metoda bağlıdır. Sistematik teolojiyi kullanan veya kollarından biri olan inanç savunmasının değeri, sadece imanlı olmayanlara Müjde’nin gerçeğini savunmasında değil, imanlının Hristiyanlığın akla yatkın temeli anlamasını sağlamada görülmektedir. 

Bu kitap sadece “inanç savunanları” için değil, bütün imanlılar için değerlidir. Bu kitabın içeriği benimsenirse, imanlılar inancı daha iyi anlar, güvenleri daha sarsılmaz kılınır. 

 Kitabın en önemli ve anlamlı noktalarından birkaçı aşağıdadır:

  1. İnanç savunmasının yöntemini etkileyen unsurlar: bireyin inanç savunmasının başlangıç noktası (genel vahiy mi, yoksa Kutsal Kitap mı), kanıtın işlevi, günahın aklı etkileme ölçüsü, Kutsal Ruh’un rolü ve iman ile aklın rolleri vb. 
  2. İnsanlar iyi sebepler olmasına karşın akılsızca iman etmemeyi yeğler (Rom. 1:18-22).  Güçlü görünen kanıtlarla karşı karşıya kalmasına rağmen, Kutsal Yazılara güvenmek en akıllıca karşılık olacaktır. Hiçbir kanıt, eninde sonunda, Kutsal Yazıların güvenilirliğini alt edemez. 
  3. Tanrı’nın var olmasıyla ilgili “kalam” argümanı: Başlayan her şeyin bir “nedeni” var. Evrenin başlangıcı var, dolayısıyla evrenin bir nedeni var. Kişilerin hep “onun nedeni ne” soramaz çünkü mantıken sorular eninde sonunda tükenmeli.  Bir “son neden, başlangıç neden”in olması gerekir.
  4. Herkes kendi dünya görüşüyle, gerçeklik anlayışıyla kanıtları ve gerçekleri değerlendirir. O anlayışı ve dünya görüşünü açığa çıkarıp değerlendirmek, iyi bir inanç savunmasının bir parçasıdır.
  5. Kanıt ile argüman arasında fark var. Kanıt nesnel veridir, argüman ise bu verinin kullanılmasıdır. İkisinin de kişinin dünya görüşü çerçevesinde değerlendirildiği unutulmamalıdır. 
  6. Mantık, bir iletişim normu olarak kabul edilmeli, aksi takdirde iletişim mümkün değildir (Tanrı’nın benzeyişi de bunu gerektirir; Yar. 1:26,27). Anlamın nasıl aktarıldığı ve ifadelerin nasıl değerlendirildiği bilinmelidir.
  7. İnançlar bir “inanç ağı”nda birbirleriyle iç içedir. Ağın merkezi, yani ağırlık noktası inancın çekirdeğini belirler. Ağın kenarlarında kalan inançlar da önemlidir ama daha az merkezi ve ağırlıklıdır. 
  8. Tarih analizinin makbul prensipleri vardır; bunlar Müjde dahil bütün iddiaları değerlendirmek için kullanılabilir, kullanılmalıdır. Bütün tarihçiler bunları kabul eder ve kullanır.
  9. Olumlu inanç savunması Hristiyan inancını destekler, olumsuz inanç savunması Hristiyanlığa karşı yapılan saldırıları yalanlar. İkisi de gereklidir. 
  10. Bazıları savunmanın herhangi bir noktada başlayabileceğine inanır, çünkü genel vahiy özel vahiy kadar güçlüdür; imanlı olmayanlar günahın etkilerinden ötürü hem genel hem özel vahyi çarpıtır ve yanlış anlar.
  11. İnsanın putperestlik eğilimi vardır. Kutsal Kitap’ta açıklanan Tanrı’ya iman etmek istemez (Rom. 1:18-32).
  12. Düzenli ve kuralları olan bir dünyanın varlığını kabul edip bunun Tanrı olmadan var olduğunu açıklayan bir ateist tutarsızlık etmiş olur. Tanrı güzellik, düzen ve tartışmayı mümkün kılar; O’nsuz nesnel anlam ve gerçek diye bir şey olamaz.
  13. Kutsal Ruh Hristiyanlığın gerçekliğini savunan argümanları kullanabilir. İmanlı olmayanlar bu argümanları kabul etmese de, imanlı “uygun bir yanıt vermeye hazır olma” görevini yerine getirmiş olur (1Pe. 3:15, bkz. Yu. 16:7-11)
  14. Gerçeği keşfetmek için aklımızı kullanmamız gerektiğine göre, aklın kullanımı mutlaka kötü değildir; insan aklıyla çıkarıma varır.
  15. İnsanın sorunu kanıt yetersizliği değil, ahlaksızlıktır. İnsan, Tanrı ile ilgili bildiklerini kötüye kullanırlar (Rom. 1:18).  Kutsal Kitap’ta İsa’ya iman etmek bir buyruktur, iman etmemek günahtır. İmanlının görevi, Kutsal Kitap’tan imanın sebeplerini ve içeriğini göstermektir. 
  16. Akıl veya ahlak nötrlüğü diye bir şey yoktur. İmanlı olmayanlar nötr değildir.  Şeytan’ın yalanı şudur: İnsan iyiyi ve kötüyü seçebilir (bkz. Yar. 3:1-6).
  17. Eğer insandan üstün bir merkez yoksa (var olan sonsuz ve kişisel Tanrı), özerk olduğunu düşünen insanın düşünceleri çelişkili ve belirsizdir. İmanlının bu çelişkileri ve şaşkınlığı belirtmesi gerekir.  
  18. İnanç savunmasının hedefi imanı ya güçlendirmek ya da körüklemektir; inanç savunması sadece aklen ikna etmek değildir. Nihai hedef insanların kurtuluşudur.
  19. “Biz haklıyız, biz akıllıyız, onlar öyle değil” gibi küstah ve kavgacı düşünceler reddedilmelidir. 1. Petrus 3:15’e göre, savunmamız alçakgönüllü ve yumuşak bir tutumla yapılmalıdır. 
  20. Mantık hatalarını belirtirken onların temelindeki isyanı unutma. 
  21. Bir başkasının düşüncelerini değiştirmeye gücümüz yok; inancımızı savunurken Kutsal Ruh’un rolü nedir, bizim rolümüz nedir, bunların farkına varılmalı ve unutulmamalıdır. Böylece duanın önemi küçümsenmemelidir. 

En iyi savunma olgun bir imanlı olmaktır.

  • Telif Hakları © 2014
  • Ken Wiest
  • Tüm Hakları saklıdır. İzin ile kullanıldı.
İlk yayınlama: e-manet Sayı 38 (Ocak - Mart 2015), s. 28–29.