Not: Bu makale aynı sayıda yer verilen “Reform Edilmiş Katolik (Evrensel) İnanç İkrarı” makalesiyle ilişkili bir ektir. Orijinal metinden seçme parça alındı.
Reformun Amacı: Övmek ve Ağlamak mı, Özlem Çekmek mi?
- Protestan Reformcular “tüm kutsallara emanet edilen iman” (Yah. 3) uğruna mücadele ediyor ve Müjde’yi “değişik bir müjdeye çarçabuk dönülmekten” (Gal. 1:6) kurtarıyorlardı. Bu nedenle, çabalarının hem evrensel hem de müjdesel olduğuna, yani, bütün kilisenin yararına ve Müjde’nin bütünlüğü ve koruma uğruna, özellikle de Mesih’in ve kurtaran eyleminin tekilliği ve yeterliliği uğruna (Solus Christus) olduğuna inanıyorlardı. Ancak Reform Hareketi’nin 500. yıldönümünün arifesinde, bazı kitlelerde moda olan anlatı, dünyasallaşma, radikal bireyselcilik, şüphecilik ve en bilineni hizipleşme içeren varsayılan olumsuz sonuçlar üzerine odaklanmaktadır. Öykünün bu anlatış üslubu Protestanları mecburi olarak birlikçi değil, ayrılıkçı gösterir.
- Dünyanın bu gibi – ırk, sınıf, yaş, cinsiyet, ulus, siyaset ve din ile – ayrılıklar yaşaması trajik olduğu kadar gözle görülür bir durumdur. Protestanların ayrılıklar yaşaması da eşit şekilde gözle görülürdür ve birlik için Rabbimizin duasını hatırladığımızda (“bir olsunlar”, Yu. 17:11), daha da keder verir. Reformun ardından yaşanan ayrılıklardan ötürü üzüntü duyarken, 16. yüzyılda Reform Hareketi’ne duyulan ihtiyacı kabul ederiz; günümüzde 21. yüzyılın umut vaat eden imkanlarını kabul ettiğimiz gibi. Mezhepsel ya da doktrinsel her farklılık bir ayrımcılık değildir, kesinlikle üstesinden gelinemez bir durum da değildir. Günümüz “yalnız ve yalnızca” (Sola) fikrine bağlı Reformcu Protestanların can attığı birliğin, Richard Baxter ve C. S. Lewis’in “yalnız Hristiyan”ı gibi, İsa Mesih’in Müjdesi’ne ve uzunluğuna, derinliğine, genişliğine ve enginliğine – tek kelimeyle, evrenselliğine – birlik olarak tanıklıkta bulunmak üzere sevinçle bir araya geldikçe artan ölçüde gerçekleşmesini umut etmeye cesaret etmekteyiz. Bu nedenle, gelecek yıllarda özlü birliğimizin çok daha büyük ölçülerde sergilenmesi için umut ederken ve dua ederken, daha önceki Reform Hareketi’nin kalbinde yatan evrensel dürtüyü onurlandırmayı amaçlıyoruz.
Protestan Olmanın Zorluğu: Reformdan “Reforma Açık Evrenselliğe”
“Evrensel” Reform
- Reformcular itirazlarını, evrensellik bağlamına değil Roma Katolik Kilisesi’ne karşı, Kutsal Yazılar’a değil insan geleneğine dayalı temin edilmeyen dogmalara yönelttiler. Reformcuların yönelttiği itirazlar, nihai olarak tek kutsal, evrensel ve elçisel kilise yararına hizmet etmekteydi.
- “İnsan geleneklerini” – Kutsal Yazılar’la çelişen ve Kutsal Yazılar’da temeli olmayan öğretileri – reddederiz (Mar. 7:8), ancak Kilise’nin elçilere dayalı öğretisi derinden anlamaya ve önemine sürekli işaret ettiği müddetçe geleneği kabul ederiz. Böyle gelenek, Kutsal Ruh’un Kutsal Yazılar’ın gerçeğini öğrettiği ve evrensel kilisenin vicdanına ve hayatına geçirilmesini sağladığı hayati bir yol olur.
- Reformcular, kilise konseylerinin Kutsal Yazılar’ın yetkisi altında olduğunu ve zaman zaman yanılgıya düşebileceklerini kabul ettiler. Herhangi bir konsey kararı, Kutsal Yazılar’a uygun olduğu müddetçe yetkilidir. Yine de, doğru inancın muhakemesi ve evrensel fikir birliğini ışığında, bireylerin ve kiliselerin, Reformcuları örnek alarak Üçlü Birlik olan Tanrı’nın ve İsa Mesih’in doğasıyla alakalı İznik (325), İstanbul (381), Efes (431) ve Khalkedon (Kadıköy; 451) konseylerinin kararlarını Kutsal Yazılar’ın sadık yorumları ve içerikleri olarak kabul etmeleri iyi bir seçim olur.
- Reformcular’ın Üçlü Birlik olan Tanrı’nın kurtarış sağlayan eylemini vurgulayan Müjde’ye odaklaması, kiliseyi Müjde tarafından oluşturulmuş, Ruh aracılığıyla hayati şekilde Mesih’e ve birbirlerine, iman aracılığıyla bağlanmış imanlılar topluluğu olarak görmelerine de yol açar. Mesih’te kilise, yeni bir insanlık, yeni yaratılışın habercisi olma özelliğini taşır. Kiliseyi, Mesih’in egemenliği altında organik bir cemaat, yeterli sözü olan Kutsal Yazılar tarafından yönetilen ve Ruh tarafından aydınlatılan bir paydaşlık olarak algılamak, Reformcuların kilisenin liderliğinin, hizmetinin ve sakramentlerinin belli başlı yanlış anlaşılmalarını ve problemli meselelerini düzeltmeye yönlendirdi.
Günümüzdeki Sorun
- Eleştirel sesler Sola Scriptura’yı Reform Hareketi’nin açıkladığı haliyle “günahı” ve her bir imanlının kâhin olmasını Hristiyanlığın tehlikeli düşüncesi olarak tanımlarlar. Herhangi bir yorumcunun inancı ve yaşamın üstün yetkisini sırf kendisi okuyabilmesi dünya üzerinde bağımsız yorumlama anarşisine yol açtığı iddia edilmektedir. Tarihi kayıtlar çürütülemez: Protestanlar kendi aralarına fikir ayrılığı yaşadı ve tekinin değil, birçok kilise ailesinin ve geleneğinin babası oldular. Protestanların, doktrine dayalı ve yorumsal farklılıkları her zaman sevgi dolu ve alçakgönüllü ruhla ele almadıklarını kabul ediyoruz, fakat genel bir ikrarda bulunurken, burada yaptığımız gibi, her farkın veya mezhepsel ayrımların illa bir ayrılığa yol açtığı düşüncesine de meydan okuyoruz.
- Reform Hareketi’nin ardından gelen ayrılıkların Hareket’in kaçınılmaz sonucu olduğunu savunmak bir yanılgıdır. Avrupa tarihinin rastlantısal gerçekleri, asla Protestanlığın ruhuyla ilgili kati sonuçlar olarak görülmemelidir. Yine de ilk Protestan Reformcuları’nın ortak bir düşünceye varamamış olmamaları özellikle üzücüdür, bilhassa Rab’bin Sofrası öğretisi ile ilgili. Bu doktrinsel fikir ayrılıklarının Hareket’in temel ilkelerinden değil, insanın faniliğinden, yanılabilirliğinden ve tarihi ve siyasi koşulların değişkenliğinden kaynaklanan kusurlu uygulamaya dayandığına inanıyoruz. Ancak kimi zaman hep mevcut olan gurur, önyargı ve sabırsızlık ayartmalarından ötürü de yanılgıya düştüklerini inkâr edemeyiz.
“Reforma Açık Evrensellik” (“salt Protestan”) Hedefimiz
- Belli başlı öğretilerin biçimleri ve içerikleri hakkında hâlâ fikir ayrılıkları yaşamaya devam ediyorsak da, hep beraber Tanrı’nın sözünü eleştiri için kişisel bütün yorumlamalarımızı Tanrı’nın sözünü tek ve nihai otorite olarak görüyoruz. Bu nedenle yorumlarımızdaki fikir ayrılıkları, Kutsal Yazılar konusunda daha büyük fikir birliğimiz bağlamı içinde değerlendirilmelidir. Bu ruhta, umut ve duayla, hep birlikte ortak imanımızı ikrar ederiz.
- Fakat Protestan kiliseler birliklerini somut yollarla bildirmek üzere yeteri kadar doktrine dayalı fikir birliği oluşturamazsa, Kutsal Yazılar’ın üstün yetkisini ve Tanrı halkı olarak kilisenin birliğini ikrar etmek boş bir eylemdir. Farklılıklar üzerine odaklanmak ve bunları büyütmek bir ayartma olduğuna göre, burada hiç değilse Müjde’nin gerçeğine ve gücüne ortak tanıklığımız uğruna, ortaklaşa sahip olduğumuz doktrine dayalı inandıklarımıza odaklanarak Protestan gerekçesini kuvvetlendirmek istiyoruz.
- Bu ifade, aynı şekilde kilise ve toplum içinde gitgide artan kutuplaşma eğilimine de meydan okumaktadır. Reform Hareketi’ni aktif hale getiren asıl güç olan solalar tarafından ifade edilen Müjde’ye dayalı ve ikrarcı “birleştirici, birlikçi Protestanlığı” tekrar ele almayı amaçlıyoruz. Bizi birleştirenin bizi ayırandan çok daha büyük olduğuna inanıyoruz.
- “Kardeşler, Rabbimiz İsa Mesih’in adıyla yalvarıyorum: Hepiniz uyum içinde olun, aranızda bölünmeler olmadan aynı düşünce ve görüşte birleşin” (1Ko. 1:10). Buna göre, Pavlus’un ihtarına cevaben ve en iyi haliyle Protestan Reformcuların ruhuyla, alçakgönüllü tutumla reform yapan evrensel ikrarımızı öne süreriz. Reforma açık, çünkü Kutsal Kitap’a dayalı bütün gerçekleri kavramışız gibi davranmıyoruz; evrensel, çünkü katkı bile sağlasak, antik ve ortaçağ kiliselerinin fikir birliğine varılmış gelenekleriyle devamlılık içindeyiz; alçakgönüllülükle, çünkü Tanrı’nın sözünün ışığı, yaşamı ve sevgisi ile Tanrı’nın Ruhu’nun lütfu olmaksızın Mesih’i bile daha fazla böleriz.
Geleceğimiz: İleriye Dönük, Reforma Açık Evrensel Yol
- Salt Protestan inancımızın aniden, milenyum gibi, kilise birliği çağına yol açacağına dair bir hayal dünyasında yaşamıyoruz. Farklı kiliselerimizi, mezheplerimizi ve ikrar geleneklerimizin farklı vurgularını takdir etmeye devam ediyoruz. Diğer ayrılıklarımızı ayrılıkçı bir ruh yerine, öğrencilik ruhuyla tartışmayı diliyoruz.
- John Wesley’in yakarışını, yani Protestanları evrensel bir ruh sergilemeye, doğru yürek tutumuna sahip imanlıları diğerleriyle, yürekleri ve düşünceleri İsa’yı Kutsal Yazılar’a uygun tutumla takip etmeye odaklı olanlarla, doğru ilişkiler kurmak üzere kendi görüşlerinin doğru olduğuna dair gururlu ısrardan vazgeçme çağrısını çağır anımsıyor ve bizler de bunu öğütlüyoruz. İsa Mesih’in tek kilisesine ortak tanıklığımız uğruna kendimizi kutsallarda, kutsallarla birlikte ve kutsallar için diyalog kurmaya adamaya ve iyi bir vicdanla birlikte düşünüp yapabileceğimiz şeyleri ayrı düşünmemeye ve yapmamaya kararlıyız.