Tanrı hiçbir şeyi nedensiz yapmaz. Bizler O’nun amaçlarını tamamen veya kısmen anlamıyor olabiliriz, ancak yaptığı her şeyin sonsuz amaçla dolu olduğundan ve ilahi bir bilgelik barındırdığından emin olabiliriz. Gizli şeyler Tanrı’ya özgü olabilir, ancak açığa çıkarılanlar sonsuza dek bize ve çocuklarımıza aittir (Yas. 29:29). Açığa çıkarılanların hepsi Tanrı’nın Kutsal Yazılarda bizlere bildirdiği şeylerdir. Kutsal Kitap’taki vahyin kalbi, İsa’yla ilgili vahiydir. Tanrı’nın Kutsal Yazıları bize vermesinin asıl amacı O’nu Oğul’da ve Oğul aracılığıyla tanımamız ve Mesih’te yaşamamızdır. Kutsal Kitap’taki her kitap İsa’yla ve O’nunla ilişkimizle ilgiliyken dört Müjde, Kurtarıcı’nın beden aldığı günlere, dolayısıyla O’na yakından bakmamızı sağlar. Genç bir Hristiyanken Tanrı’nın bize neden birden çok Müjde verdiğini merak ettiğimi hatırlıyorum. Bu geçersiz bir merak ya da gereksiz bir soru değildir. Bu soruyu ele almak iyidir. Aslında ben Tanrı’nın bize neden bir yerine dört Müjde vermesinin pek çok nedeni olduğuna inanıyorum. Bunlardan üçü şöyledir:
1. Sınırsız Kurtarıcı’nın yüceliğini anlayabilmek için bir kişinin kayıtlarından daha fazlası gerekiyordu.
Büyük B.B. Warfield, ilginçtir ki, The Westminster Teacher adlı kitabının 1887 yılındaki basımı için yazdığı “Why Four Gospels?” (Neden Dört Müjde?) adlı kısa makalesinde bu soruya yanıt vermiştir. Güzel bir doğa sahnesini gözlemleyen ressamların ve muhteşem bir bestenin farklı bölümlerini yazan bestekârın imgelerini örnek alan Warfield şu sonuca varmıştır:
Hiçbir kimse bu lütuf dağının doruğunda durup bize o dağın neye benzediğini, o dağdan çıkıp eteklerine yayılan, tarlaları sulayarak hoşnut eden bütün o nehirleri tarif edemez. Bütün görebildiğimiz olsa olsa o dağın eteklerinin en dibinde duran bir adamın bakış açısıyla sınırlı olurdu. Ancak bu bile paha biçilmez bir berekettir. Tanrı’nın Ruhu aracılığıyla ruhu aydınlanmış birinin İsa’nın belirtilerini ve eylemlerini anlayabilmesi ve yine aynı Ruh’un esinlemesiyle O’nun elinde yönlendirilen bir kişi, gördüklerini kaydedebilmesi, İsa’nın Mesih olduğuna, Tanrı’nın Oğlu olduğuna inanmamız ve bize yaşam vermesi için yeterli olurdu. Ancak Ruh’un verebileceklerinin tümü bunlar değildi. Tanrı’nın da verdiklerinin tümü de bunlardan ibaret değil. Sanki Tanrı, Ruhu’yla yönlendirdiği adamları dağın eteklerine yerleştirmiş, onlardan gördüklerini yazmalarını istemişti. Böylece biri kendi tarafından gördüklerini, diğerleri de öteki taraflarda kendi gördüklerini anlatmışlardı. Böylece parça parça ama gerçek birer bakış açısıyla mükemmel gölgeli bütüne bakabilecektik. Bu ilahi şarkıda her bir müjdeci kendi kısmını söyler ve her parça kendi içinde tamamdır; bestekâr Kutsal Ruh, bu çeşitliliğin yazarı, parçayı seslendirecek kişiye şarkıyı yerleştirmiştir; aralarındaki uyum sayesinde, kulaklarımız o muhteşem “O’nu olduğu gibi göreceğiz” şarkısının tadını almaktadır.1
İşte bu nedenle ilk üç Müjde’ye çoğunlukla Sinoptik Müjdeler diyoruz. Sinoptik sözcüğü basit anlamıyla “aracılığıyla görmek” demektir. Önümüzdekine, Luka ve Markos merceğinin üzerine Matta merceğini koyarak odaklanmamız gerekir. Bunu yaptığımızda her bir yazarın bize farklı bir bakış açısı sunduğunu fark ederiz. Aynı anda Yuhanna müjdesinin merceğinden de bakacak olursak, İsa’yı üç boyutlu (3D) görürüz. Warfield şöyle diyor: “Bunları tam ve uygun şekilde kullanabilmemiz için her birine kendi öznelliği içinde ve kendi bakış açısıyla ayrı ayrı başlamalıyız ki her birindeki aynı İsa’yı, tüm dünyanın Kurtarıcısı İsa’yı tümüyle tanıyabilelim.”
2. Müjdeler farklı dinleyici gruplarına uygundur.
Çoğunlukla denir ki bu dört Müjde’nin her birinin kendine has bir lezzeti vardır. Her bir lezzet hem tarihsel hem de ruhsal olarak başka bir okuyucuya uygundur. Örneğin Matta müjdesinin Yahudileri, Luka müjdesinin Yahudi olmayanları İsa’nın Mesihliği konusunda ikna etmek için yazılmış oldukları hakkında bir görüş birliği vardır. Matta müjdesi İsa’nın İbrahim’e verilen bütün vaatleri tamamlamaya gelen gerçek İsrail oluşuna odaklanırken, Luka müjdesi İsa’nın ikinci Adem oluşuna odaklanır. Luka müjdesindeki İsa, Adem’in yaptığı her şeyi eski haline dönüştürmek için ve Adem’in başarısız olduğu her şeyi başarmak için gelen Göksel İyileştirici’dir. Bu nedenle Matta, Yusuf aracılığıyla krallığa edinerek İsa'nın soyağacını İbrahim'e kadar dayandırır (Mat. 1). Luka ise buna ilave yaparak Adem’e dek uzanır ve bize İsa’nın Meryem’le sonuçlanan insani soyunu verir (Luk. 3).
Pek çok kişi Markos’un İsa’yı Tanrı Oğlu ve Rab’bin hizmetkârı olarak resmettiğini söyler. Markos’taki pek çok unsur Matta ve Luka müjdesindekilerle ortak olmasına rağmen (pek çok kişi Markos’un Petrus’un Mesih’le ilgili tanıklığını yazdığına, Matta ve Luka’nın da bundan yararlandıklarına inanır) Markos’ta öyle şeyler vardır ki bunlar Markos’a özgüdür. Matta ve Luka aynı konuyu Markos’ta olduğundan daha detaylı ele aldığı için Markos’un daha az önemli olduğunu düşünme hatasına düşebiliriz. Ancak Matta ve Luka’ya sahip olduğunuz için Markos olmadan da olur diye düşünüyorsanız unutmayın, Markos’ta İsa ile ilgili çok önemli gerçekler bulunmaktadır ve onlar olmadan yaşayamazsınız (örn. Mar. 10:45).
Sinoptik Müjdelerden farklı olarak Yuhanna ise Tanrı’nın sonsuz Oğlu olarak İsa’nın içsel yaşamını gösterir. Bu da (günümüz new age ve doğu mistizmi gibi) Gnostik sapkınlıklara tutunmuş olanlara çok daha güçlü bir biçimde hitap eder. John Calvin, çok bilinen sözlerinde şöyle der:
[Sinoptik Müjdeler] Mesih’in yaşamına ve ölümüne ilişkin bol öyküsel bir anlatıma sahipken, Yuhanna Mesih’in konumunu, ölümünü ve dirilişinin gücünü açıklayan daha geniş bir doktrine yönelerek anlatır. Ancak hiçbiri Mesih’in dünyayı kurtarmaya geldiğini, dünyanın günahlarının bedelini kendisinin ölümüyle kurban olarak ödediğini es geçmez. Kısaca Aracı’dan beklenen her şeyi gerçekleştirdiğini (Yuhanna yaptığı çalışmanın bir kısmını tarihsel detaylara ayırıyor) atlamadan anlatır. Ancak Mesih’in gücü ve gelişindeki yarar doktrini Yuhanna’da diğerlerinden çok daha net bir şekilde ifade edilmiştir. Müjdelerin hepsi de Mesih’e işaret etmek istediklerinden aynı şeye odaklanırlar, ancak Yuhanna’dan önceki müjdeler Mesih’in bedenine vurgu yaparken Yuhanna O’nun canına daha çok odaklanmıştır.2
Müjdeler, kendi dönemlerinde yaşayanlara özellikle uygun oldukları gibi, farklı ruhsal eğilimlere ve isteklere de hitap ederler. Belirtiler ve harikalar görmek isteyenler – eski Yahudiler gibi – en çok Matta’dan yararlanacaklardır. Daha çok şefkat ve şifa hakkında öğrenmek isteyenler Luka’ya bakacaklardır. Gerçek dinin özünü hızlıca yakalamak isteyenler – bir konudan diğerine hızlıca hareket edenler – Mesih’in yaşamının bir bölümünden diğerine geçişler yapan Markos’un bu “ani” hareketlerinden yararlanacaklardır. Kendilerini “ruhsal” olarak tanımlayan, doğu ve mistik dinlerle uğraşanların yüreğine ise en iyi hitap edeni Yuhanna müjdesi olacaktır.
3. Müjdeler güvenilir bir tanıklık verir.
Eğer İsa’nın dünyada hizmetine ilişkin tek kişinin kaydı olsaydı, o kayıt şüpheli görülebilirdi. Kutsal Yazılar her kelimenin doğruluğunu kanıtlamak için iki ya da üç tanığın ağzından çıkan sözler üzerine kurulur (Yas. 17:6; 19:15; Mat. 18:16,20; 1Ko. 14:29; 2Ko. 13:1; 1Ti. 5:19 ve İbr.10:28). Tanrımız müjdecilerin dört kat tanıklığı yoluyla Mesih’in yaşamı ve hizmetiyle ilgili ayrıntılar hakkında bize yeteri kadar tanık sağlamıştır. Bu önemsiz bir gözlem değildir. İsa Yahudiler tarafından -gerçekten Mesih olup olmadığı ile ilgili- sorgulandığı zaman kendisiyle ilgili dört tanıklığa dikkat çekmiştir:
Eğer kendim için ben tanıklık edersem, tanıklığım geçerli olmaz. Ama benim için tanıklık eden başka biri vardır. O’nun benim için ettiği tanıklığın geçerli olduğunu bilirim. Siz Yahya’ya adamlar gönderdiniz, o da gerçeğe tanıklık etti. İnsanın tanıklığını kabul ettiğim için değil, kurtulmanız için bunları söylüyorum. Yahya, yanan ve ışık saçan bir çıraydı. Sizler onun ışığında bir süre için coşmak istediniz. Ama benim, Yahya’nınkinden daha büyük bir tanıklığım var. Tamamlamam için Baba’nın bana verdiği işler, şu yaptığım işler, beni Baba’nın gönderdiğine tanıklık ediyor. Beni gönderen Baba da benim için tanıklık etmiştir. Siz hiçbir zaman ne O’nun sesini işittiniz ne de şeklini gördünüz. O’nun sözü sizde yaşamıyor. Çünkü O’nun gönderdiği kişiye iman etmiyorsunuz. Kutsal Yazılar’ı araştırıyorsunuz. Çünkü bunlar aracılığıyla sonsuz yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Bana tanıklık eden de bu yazılardır! Öyleyken siz, yaşama kavuşmak için bana gelmek istemiyorsunuz. (Yuhanna 5:31-40)
İsa’nın kim olduğuna ilişkin dört tanıktan ilki kendisiydi. İkincisi Vaftizci Yahya, üçüncüsü Baba’nın Mesih’te gösterdiği işleri ve dördüncüsü Kutsal Yazılar. Aynı şekilde Kutsal Ruh bize Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’yı vermiştir.
Hiç şüphesiz Tanrı’nın neden bize Mesih’i anlatan dört Müjde verdiğiyle ilgili sebepler bunlardan çoktur ama bu üçü İsa’nın kendisine ve işine iman etmemiz için bize tam resmi vermeyi amaçlar ve Tanrı’nın ilahi amacını ve bilgeliğini göstermek üzere yeterlidirler. Sinoptik Müjdelerin bakış açılarını toplayıp onları Yuhanna müjdesinin teleskobunda bir araya getirdiğimizde, yücelikler içindeki İsa’yı, Tanrı Oğlu’nu, İnsanoğlu’nu, İbrahim’in oğlunu, gerçek İsrail’i, ikinci Adem’i, Rab’bin Hizmetkârı’nı ve kendi halkını kurtaran ve onları yüceliğe götüren sonsuz sözü görüyoruz. Mesih’in Müjdesi'ne dört kez tanıklıkta bulunan Üçlü Birlik Tanrı’ya övgüler olsun!
- 1Benjamin B. Warfield, Selected Shorter Writings (Phillipsburgh, New Jersey: P&R, 2001) s. 640-641.
- 2John Calvin, Commentary on the Gospel of John, http://www.ccel.org/ccel/calvin/calcom34.vi.html > (2 Ekim 2015 tarihinde erişildi).