Ana içeriğe atla

Sitemiz işleyişi için sadece bu siteye ait çerez kullanmaktadır. Üçüncü parti çerez kesinlikle kullanılmamaktadır.
Daha bilgi edinin.

Kitap

Kutsal Kitap Ayetleri Ekseninden İsa Mesih’in Tanrı Oğulluğu

Yayın Tarihi: 05.10.2020

İsa Mesih'in Tanrı Oğlu kavramı ülkemizde en çok sorgulanan Hristiyan öğretişi konularından biridir. Bu makale serisinde konuyu üç bölümde işliyoruz. Geçtiğimiz sayıdaki ilk makalede “İznik-İstanbul Bildirgesi ekseninden İsa Mesih'in Tanrı Oğulluğu” konusunu işlemiştik. Aşağıda bulunan ikinci makalede, Kutsal Kitap ayetleri ele alınarak Kutsal Kitap'ta Tanrı Oğlu kavramına nasıl yer verildiği konusu irdelendi ve İznik-İstanbul Bildirgesi'ndeki ifadelerin Kutsal Kitap'a uygunluğu tespit edildi. Bu iki makalenin imanlı kardeşlerin Hristiyan bakış açısından bu iki konuyu daha iyi anlamalarına yardımı olacağını umuyorum. Sonraki üçüncü makalede bu konuda Müslüman akrabalarımızdan, arkadaşlarımızdan, komşularımızdan aldığımız eleştirileri ve soruları ele alarak ilk iki makale temelinde bunları cevaplamaya ve kuşkularını gidermeye çalışacağız.

1. Kutsal Kitap’ta ‘Tanrı Oğlu’ Kavramının Kullanımları

Kutsal Kitap’ta Tanrı oğlu kavramı çeşitli kişi ve gruplar için kullanılır. Öncelikle, insanlara Tanrı oğlu olarak hitap edildiğini görüyoruz, çünkü Tanrı tarafından, O’nun benzerliğinde ve suretinde yaratılmışlardır. Örneğin Adem’e Tanrı Oğlu diye hitap edilir (Luk. 3:38). İnsanlar Tanrı tarafından yaratıldığından Tanrı Baba olarak tanımlanır ve insanlar birbirlerinin kardeşleri olarak görülür (Mal. 2:10). Pavlus, Atina’da felsefecilerle konuşurken, “Biz de O’nun soyundanız” (Elç. 17:28) tabirini bu bilinçle kullanmıştır.1

İkinci kullanım Tanrı’nın seçilmiş halkının “oğul” olarak tanımlanmasıdır. İsrail, Tanrı’nın antlaşma yaptığı seçilmiş halkı olarak “oğul” diye tanımlanır (Çık. 4:22,23). Yeni Antlaşma’da imanlılar Tanrı’nın çocukları olarak tanımlanır (Rom. 8:14-19; Gal. 3:26; 4:5-7).2

Üçüncü kullanımda, Davut’un krallık soyu Tanrı’nın oğlu olarak tanımlanır (2Sa. 7:14). Davut’un soyunun krallığı Tanrı’nın egemenliğini yansıtır, asıl Kral olan Tanrı’dır. Davut’un soyu krallığını Tanrı’nın krallığının hâkimiyeti altında sürdürür. Davut’un soyunun egemenliğinin sonsuzlarca süreceği söylenir (2Sa. 7:16), dolayısıyla bunun dünyasal bir krallıktan çok ruhsal bir krallık olduğunu, yani Mesih’in krallığı olduğunu anlayabiliriz, çünkü Davut’un soyunun ebediyen dünyasal bir krallık sürdürdüğünü göremiyoruz. Bu kavrama Mezmur 89’da (89:27-29) ve Mezmur 2:7’de tekrar değiniliyor.3 Başka bir kullanım, ilahi varlıklara Kutsal Kitap’ta bazen Tanrı’nın oğlu olarak hitap edilmesidir (Eyü. 1:6).4

Son olarak İsa Mesih için kullanılan Tanrı Oğlu vardır. Melek, Meryem’e İsa’nın doğacağını bildirirken O’na Tanrı Oğlu deneceğini de belirtti (Luk. 1:35). İsa’nın dağda görünümü değiştiğinde Tanrı, “Sevgili Oğlum budur” diyerek İsa Mesih’i oğul olarak niteledi (Mat. 17:5). Yahya, İsa’nın oğul olduğunu söyledi (Yu. 3:35-36). Elçiler, İsa’nın oğul olduğunu bildirdiler (Elç. 9:20; Va. 2:18; 1Se. 1:10; Rom. 1:9; 5:10; 8:29; 1Ko. 1:9; 1Yu. 1:3).5

2. İsa Mesih’in Tanrı Oğulluğu

İsa’ya Tanrı Oğlu denmesi diğer Tanrı Oğlu kullanımlarından farklıdır, çünkü İsa tanrısal doğaya paydaştır (Rom. 8:3; Gal. 4:4; İbr. 4:14). İsa’nın tanrılığını gösteren metinlere Kutsal Kitap’tan baktığımızda kısaca şunları söyleyebiliriz: İsa, Tanrı’ya ait niteliklere sahip olduğunu söyledi veya gösterdi. Örneğin, günahları bağışladı (Mar. 2:5), dünyayı yargılayacağını söyledi (Mat. 25:31-46), mucizeler yaptı (Mat. 14:19), doğaya hakim olduğunu gösterdi (Mat. 8:26-27), tapılmaya layık görüldü (Flp. 2:9-11; İbr. 1:6), her şeyi biliyordu (Mar. 2:8; Yu. 6:64; 2:25).

Ayrıca, Eski Antlaşma’da Tanrı adı İsa Mesih için de kullanılmıştır (Yşa. 9:6). Yeni Antlaşma’da da İsa Mesih için Tanrı adı kullanılmıştır (1Yu. 1:1, 18; Rom. 9:5; Tit. 2:13; İbr. 1:8; 2Pe. 1:1). Yeni Antlaşma’da Rab kelimesinin İsa Mesih’in tanrılığını ifade etmek için de kullanıldığını görüyoruz. Örneğin, Matta 3:3’te “Rab’bin yolunu hazırlayın, geçeceği patikaları düzleyin” ifadesi Yeşaya 40:3’ten alıntılanmıştır. Dolayısıyla, Matta 3:3’te İsa için kullanılan Rab kelimesi Yeşaya 40:3’teki Tanrı kelimesini ifade etmektedir.6

Bunlara ek olarak, İsa Mesih’in sonsuz varoluşunu ortaya koyan metinler vardır. Örneğin, Yuhanna 8:58’de İsa Yahudilere “İbrahim doğmadan önce ben varım” diye cevap vererek “ben varım” ifadesiyle, Tanrı’nın yanan çalıda kendini Musa’ya tanıttığı zaman kullandığı “Ben Ben’im” ifadesinin aynısını söylemiş olur. Vahiy 22:13’te İsa kendisi için “Alfa ve Omega, birinci ve sonuncu, başlangıç ve son Ben’im” diyerek sonsuzluğunu ifade etti.7

İsa’ya Tanrı Oğlu denmesi diğer Tanrı Oğlu kullanımlarından farklıdır, çünkü İsa tanrısal doğaya paydaştır.

Bunların dışında İsa, Baba Tanrı ile eşitliğini de ifade etti (Yu. 5:12; 19:7; Mat. 26:63).

İsa Mesih, Meryem’den Kutsal Ruh aracılığıyla doğduğu için Tanrı Oğlu olmadı, insan bedeni almadan önce de Tanrı Oğlu’ydu. İsa Mesih Tanrı ile aynı özü paylaşıyordu. Kutsal Kitap’ınayetlerinden buna biraz daha yakından bakalım.

2.1 İsa Mesih Tanrı’dan ‘Tek Doğan’ Oğul’dur

 Söz, insan olup aramızda yaşadı. O'nun yüceliğini –Baba'dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul'un yüceliğini– gördük. (Yu. 1:14)

 Tanrı'yı hiçbir zaman hiç kimse görmedi. Baba'nın bağrında bulunan ve Tanrı olan biricik Oğul O'nu tanıttı. (Yu. 1:18)

 Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun. (Yu. 3:16)

 O'na iman eden yargılanmaz, iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır. Çünkü Tanrı'nın biricik Oğlu'nun adına iman etmemiştir. (Yu. 3:18)

 Tanrı biricik Oğlu aracılığıyla yaşayalım diye O'nu dünyaya gönderdi, böylece bizi sevdiğini gösterdi. (1Yu. 4:9)

İsa Mesih, Tanrı ile aynı özden ve O’ndan ezelde doğan tek oğuldur.

Yukarıdaki ayetlerde “biricik” diye çevrilen kelime, İncil’in Grekçe orijinalinde monogenes tir. Monogenes kelimesi eşsiz, biricik anlamına da gelmekle birlikte, son elli yıl öncesine kadar tarih boyunca Hristiyanlar tarafından “tek doğan oğul” kavramı yaygın kullanılmıştır. “Tek doğan oğul” anlamı bu ayetlere biricik kelimesinden daha uygun bir çeviri olarak oturmaktadır. Yani çevirinin “tek doğan oğul” veya buna benzer bir kavram kullanılarak yapılması, ayetlerin tam anlamını daha iyi ortaya çıkaracaktır. Örneğin, Yuhanna 1:14 ayetinin Grekçesinde “oğul” kelimesi değil, monogenes geçer.8 Bu ayetteki monogenes kelimesi sadece biricik olarak çevrilseydi ayetteki bu kısmın “biriciğin yüceliğini gördük” diye çevrilmesi lazımdı. Ancak bu durumda çeviri ayetin anlamını tam veremeyecekti. Bu nedenle çevirmenler oğul kelimesini ekleyerek ayetin anlamını iletmeye çalıştılar. Hâlbuki monogenes’in tarihte de kabul gören anlamıyla, yani tek doğan oğul olarak çevirselerdi bu eklemeye gerek kalmayacaktı. Dolayısıyla, bu ayetlerde monogenes kelimesi tarihte kabul edilen anlamında kullanıldığında bize İsa Mesih’in Tanrı’dan doğan tek oğul olduğunu bildirmektedir. İsa Mesih, Tanrı ile aynı özden ve O’ndan ezelde doğan tek oğuldur. Başka hiç kimse bu özelliğe sahip değildir. İsa Mesih’in bu anlamda oğulluğu eşsizdir.

2.2 İsa Mesih’in Tanrı’dan Geldiğini Gösteren Ayetlerden Birkaçı

 İsa, “Tanrı Babanız olsaydı, beni severdiniz” dedi. “Çünkü ben Tanrı'dan çıkıp geldim. Kendiliğimden gelmedim, beni O gönderdi. (Yu. 8:42)

 Ben O'nu tanırım. Çünkü ben O'ndanım, beni O gönderdi. (Yu. 7:29)

 Ben Baba'dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp Baba'ya dönüyorum. (Yu. 16:28)

 Baba, dünya var olmadan önce ben senin yanındayken sahip olduğum yücelikle şimdi beni yanında yücelt. (Yu. 17:5)

 Tanrı, Oğlu Rabbimiz İsa Mesih'le ilgili bu Müjde'yi peygamberleri aracılığıyla Kutsal Yazılar'da önceden vaat etti. Rabbimiz İsa Mesih beden açısından Davut'un soyundandır; kutsallık ruhu açısından ise ölümden dirilmekle Tanrı'nın Oğlu olduğu kudretle ilan edildi. (Rom. 1:2-4)

 İnsan benliğinden ötürü güçsüz olan Kutsal Yasa'nın yapamadığını Tanrı yaptı. Öz Oğlu'nu günahlı insan benzerliğinde günah sunusu olarak gönderip günahı insan benliğinde yargıladı. (Rom. 8:3)

 Ama zaman dolunca Tanrı, Yasa altında olanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğan öz Oğlu'nu gönderdi. (Gal. 4:4)

Bu ayetlere baktığımızda İsa Mesih’in öncesizliğini ve Baba’dan çıkıp geldiğini görüyoruz. Tanrı Oğlu beden almadan önce, yani Meryem’den doğmadan önce de hep vardı. O, Oğul Tanrı olarak Baba ile ezelde birlikteydi ve Baba’dan ayrı bir kişiydi, fakat çıkıp geldiği Baba Tanrı ile aynı tanrısal özü paylaşıyordu. Oğul Tanrı’nın var olmadığı hiçbir zaman yoktur. İsa Mesih’i dünyaya gönderen Baba Tanrı’dır. 

2.3 İsa Mesih’in Baba ile Eşitliğini Gösteren Ayetlerden Bazıları

 Ben ve Baba biriz. (Yu. 10:30)

 Yine biliyoruz ki, Tanrı'nın Oğlu gelmiş ve gerçek Olan'ı tanımamız için bize anlama gücü vermiştir. Biz gerçek Olan'dayız, O'nun Oğlu İsa Mesih'teyiz. O gerçek Tanrı ve sonsuz yaşamdır. (1Yu. 5:20)

 İsa susmaya devam etti. Başkâhin ise O'na, “Yaşayan Tanrı adına ant içmeni buyuruyorum, söyle bize, Tanrı'nın Oğlu Mesih sen misin?” dedi.  İsa, “Söylediğin gibidir” karşılığını verdi. “Üstelik size şunu söyleyeyim, bundan sonra İnsanoğlu'nun, Kudretli Olan'ın sağında oturduğunu ve göğün bulutları üzerinde geldiğini göreceksiniz.”  Bunun üzerine başkâhin giysilerini yırtarak, “Tanrı'ya küfretti!” dedi. “Artık tanıklara ne ihtiyacımız var? İşte küfürü işittiniz.  Buna ne diyorsunuz?” “Ölümü hak etti!” diye karşılık verdiler.  (Mat. 26:63-66)

 Ama İsa onlara şu karşılığı verdi: “Babam hâlâ çalışmaktadır, ben de çalışıyorum.”  İşte bu nedenle Yahudi yetkililer O'nu öldürmek için daha çok gayret ettiler. Çünkü yalnız Şabat Günü düzenini bozmakla kalmamış, Tanrı'nın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı'ya eşit kılmıştı.  (Yu. 5:17-18)

 Çünkü bize bir çocuk doğacak,
      Bize bir oğul verilecek.
Yönetim onun omuzlarında olacak.
Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı,
      Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak.
 Davut'un tahtı ve ülkesi üzerinde egemenlik sürecek.
      Egemenliğinin ve esenliğinin büyümesi son bulmayacak.
Egemenliğini adaletle, doğrulukla kuracak
      Ve sonsuza dek sürdürecek.
Her Şeye Egemen RAB'bin gayreti bunu sağlayacak. (Yşa. 9:6-7)

Yahudi din adamları İsa Mesih’in konuşmalarında kendisini Tanrı ile aynı yetki ve yücelikte gördüğünü anladılar.

Günümüzde bazı kişiler İsa Mesih’in kendisinin Tanrı olduğunu söylemediğini ileri sürerler. İsa Mesih direkt olarak “ben Tanrı’yım” şeklinde kendisinin tanrılığını ifade etmemiştir ama başka sözlerle bunu ifade etmiştir. Örneğin, İsa Mesih’in kendisi de Baba ile aynı doğadan, yani özden olduğundan söz ederek O’na eşit olduğunu ifade etmiştir (Yu. 10:30; 7:29). Başka bir yerde de O’nu tanımanın Baba’yı görme ve tanıma ile eşit olduğunu açıkça belirtmiştir (Yu. 14:7-9).9   Sadece İsa Mesih’in kendisi ve Yeni Antlaşma bunu ifade etmez, Eski Antlaşma da bunu önceden bildirmiştir. Yahudi din adamları İsa Mesih’in konuşmalarında kendisini Tanrı ile aynı yetki ve yücelikte gördüğünü anladılar, fakat bunu Tanrı’ya küfür olarak gördüklerinden çok sert tepki verdiler.

2.4 İsa Mesih Tanrı Sözü

 Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi.  Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı.  Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı.  Söz, insan olup aramızda yaşadı. O'nun yüceliğini –Baba'dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul'un yüceliğini– gördük. (Yu. 1:1-4, 14)

Oğul İsa Mesih insan bedeni alarak dünyaya gelmeden önce vardı ve Tanrı ile birlikteydi. Oğul İsa Mesih Tanrı’ydı, yani Tanrı ile aynı özü paylaşıyordu ve ezeliydi. Başlangıçta her şey yaratılırken Tanrı, kendi Sözü, yani Oğul aracılığıyla her şeyi yarattı. Oğul tüm yaratılışa yaşam veren Tanrı’dır. Tanrı Sözü sadece söylenen tanrısal söz değildir, tanrısal bilgeliği de içerir. Tanrı’nın aracılığıyla bilge bir mimar gibi tüm yaratılışı yaratan ve öncesizlikten beri var olan Oğul Tanrı beden alıp insan oldu, dünyada yaşadı. Böylece Tanrı’nın yüceliğini bize gösterdi.

 Yaşam Sözü'yle ilgili olarak başlangıçtan beri var olanı, işittiğimizi, gözlerimizle gördüğümüzü, seyredip ellerimizle dokunduğumuzu duyuruyoruz.  Yaşam açıkça göründü, O'nu gördük ve O'na tanıklık ediyoruz. Baba'yla birlikte olup bize görünmüş olan sonsuz Yaşam'ı size duyuruyoruz.  Evet, sizin de bizlerle paydaşlığınız olsun diye gördüğümüzü, işittiğimizi size duyuruyoruz. Bizim paydaşlığımız da Baba'yla ve Oğlu İsa Mesih'ledir. (1Yu. 1:1-3)

Burada öncesizlikten beri Baba Tanrı ile birlikte var olan ve beden alıp insan olarak dünyada yaşayan Tanrı Sözü Oğul İsa Mesih, Baba’dan gelen Sonsuz Yaşam olarak tanımlanıyor, çünkü O Tanrı olduğundan ötürü yaşamdır ve yaşamın kaynağıdır. Dolayısıyla başkasına da sonsuz yaşam verebilir. Tanrı’dan başka hiçbir kimse sonsuz yaşam veremez.

İsa Mesih, Baba’dan gelen Sonsuz Yaşam olarak tanımlanıyor, çünkü O Tanrı olduğundan ötürü yaşamdır ve yaşamın kaynağıdır.

2.5 İsa Mesih Tanrı’nın Görünümü

 Tanrı eski zamanlarda peygamberler aracılığıyla birçok kez çeşitli yollardan atalarımıza seslendi.  Bu son çağda da her şeye mirasçı kıldığı ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğlu'yla bize seslenmiştir.  Oğul, Tanrı yüceliğinin parıltısı, O'nun varlığının öz görünümüdür. Güçlü sözüyle her şeyi devam ettirir. Günahlardan arınmayı sağladıktan sonra, yücelerde ulu Tanrı'nın sağında oturdu. (İbr. 1:1-3)

Oğul, Tanrı’nın varlığının görünümüdür, yani aynı doğaya paydaştır. Tanrı’nın yüceliğinin parıltısıdır, yani Tanrı ile aynı görkeme sahiptir. Işıktan çıkıp gelen ışık gibi, Tanrı’dan gelen Tanrı’dır.

 Görünmez Tanrı'nın görünümü, bütün yaratılışın ilk doğanı O'dur.  Nitekim yerde ve gökte, görünen ve görünmeyen her şey –tahtlar, egemenlikler, yönetimler, hükümranlıklar– O'nda yaratıldı. Her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun için yaratıldı.  Her şeyden önce var olan O'dur ve her şey varlığını O'nda sürdürmektedir.  Bedenin, yani kilisenin başı O'dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O'dur.  Çünkü Tanrı bütün doluluğunun O'nda bulunmasını uygun gördü. (Kol. 1:15-19)

Bütün yaratılış Oğul Tanrı aracılığıyla ve O’nun için yaratılmıştır. Her şeyin varlığını Oğul devam ettirir. Oğul başka bir tanrı değildir. Her zaman var olan Oğul Tanrı beden alıp tek olan ebedi Tanrı’yı bize açıklamıştır. Çünkü Oğul İsa Mesih, Tanrı’nın bütün doluluğunun, yani bütün tanrısallığının bulunduğu tam, mükemmel görünümüdür. Tüm yaratılışa egemen olduğu gibi, ölüme de tam egemen Tanrı’dır.10

 Mesih İsa'daki düşünce sizde de olsun.  Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı'ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı.  Ama kul özünü alıp insan benzeyişinde doğarak ululuğunu bir yana bıraktı. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı. (Flp. 2:5-8)

Bu ayetler Oğul Tanrı’nın, Baba Tanrı ile eşit olduğunu ve bu eşitliği sonradan kazanmadığını, halihazırda zaten O’nunla aynı öze, yani aynı doğaya sahip olduğunu çok açık ifade etmektedir. Yani öncesizlikten beri var olan Oğul İsa Mesih tümüyle ulu Tanrı’dır.

Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih'te bulunuyor. (Kol. 2:9)

Tanrı’nın bütün tanrısal nitelikleri, sıfatları, beden almış Oğul İsa Mesih’te bulunuyor. Yani Tanrı’da Tanrı’yı Tanrı yapan ne karakteristik özellikler varsa hepsi aynen Mesih’te de var. 

3. Sonuç

Özet olarak, Kutsal Kitap ayetleri bize İsa Mesih’in, Tanrı Oğlu olduğunu çok açık ifade etmektedir. Tanrı Oğlu beden alıp dünyada yaşamadan önce de hep vardı. O yaratılmamıştır. Öncesizlikten beri Baba Tanrı ile birlikteydi ve Tanrı’ydı. Oğul olarak Baba’dan ayrıdır ama Baba ile aynı özdendir ve Baba Tanrı ile tümüyle aynı tanrısal niteliklere sahiptir. O yüzden Oğul İsa Mesih, Baba ile eşittir. Oğul Tanrı, Baba’dan çıkıp beden aldı ve insan olarak dünyada yaşadı ve bizlere Tanrı’nın görünümü, parıltısı olarak Tanrı’nın yüceliğini gösterdi, Tanrı’yı tanıttı. Çünkü İsa Mesih tüm tanrısal doluluğa, niteliklere, sıfatlara ve karaktere sahiptir, hiçbir eksiği yoktur. O, yaşam kaynağı olduğundan tüm yaratılışa ve bize yaşam verir. Beden alan Oğul aynı zamanda Baba’nın aracılığıyla tüm yaratılışı yarattığı bilgelik dolu Sözü’dür. İsa Mesih, Baba’dan çıkıp gelen tek olan oğuldur, eşsizdir. Başka hiçbir kimse böyle değildir. Bu yüzden tapınılmaya layıktır. 

  • 1George Eldon Ladd, A Theology of the New Testament (Grand Rapids, Michigan: W. B. Eerdmans, 1993), s. 159.
  • 2Ladd, A Theology of the New Testament, s. 159-160.
  • 3D. A. Carson, Jesus The Son of God (Wheaton, Illinois: Crossway, 2012), Kindle Loc. 470-499.
  • 4Carson, Jesus The Son of God, Kindle Loc. 372.
  • 5Carson, Jesus The Son of God, Kindle Loc. 450-460.
  • 6Wayne Grudem, Hristiyan İlahiyatı (İstanbul, Türkiye: Yeni Yaşam Yayınları, 2005), s. 251-252.
  • 7Wayne Grudem, Hristiyan İlahiyatı, s. 252.
  • 8Fred Sanders ve Scott R. Swain, Retrieving Eternal Generation (Grand Rapids, Michigan:  Zondervan, 2017), Kindle Loc. 112.
  • 9Millard J. Erickson, Christian Theology (Grand Rapids, Michigan: Baker Academic, 2006), s. 702.
  • 10Cristopher W. Morgan ve Robert A. Peterson, The Deity of Christ (Wheaton, Illinois: Crossway, 2011), Kindle Loc. 127-132.
  • Telif Hakları © 2020
  • Murat Bağır
  • Tüm Hakları saklıdır. İzin ile kullanıldı.
İlk yayınlama: e-manet Sayı 60 (Ekim - Aralık 2020), s. 14–19.