Ana içeriğe atla

Sitemiz işleyişi için sadece bu siteye ait çerez kullanmaktadır. Üçüncü parti çerez kesinlikle kullanılmamaktadır.
Daha bilgi edinin.

Kitap

Mesih Gibi Sevmek

  • Çiğdem Özbek

Yayın Tarihi: 01.07.2014

“Sevgili kardeşlerim, size yeni bir buyruk değil, başlangıçtan beri kabul ettiğiniz eski buyruğu yazıyorum. Eski buyruk, işitmiş olduğunuz Tanrı sözüdür. Yine de size yeni bir buyruk yazıyorum. Bunun gerçek olduğu, Mesih’te ve sizde görülüyor. Çünkü karanlık geçiyor, gerçek ışık şimdiden parlıyor. Işıkta olduğunu söyleyip de kardeşinden nefret eden hâlâ karanlıktadır. Kardeşini seven ışıkta yaşar ve başkasının tökezlemesine neden olmaz. Ama kardeşinden nefret eden karanlıktadır, karanlıkta yürür ve nereye gittiğini bilmez. Çünkü karanlık gözlerini kör etmiştir.” — 1. Yuhanna 2:7-11

Yuhanna, ilk mektubunda bize Tanrı’yla ve diğer inanlılarla içten bir paydaşlık içinde olup olmadığımızı anlamamıza yardımcı olacak üç yol önermektedir.

Birincisi gerçeklik testidir. Eğer Mesih İsa’nın kimliği ve günah sorununu bütünüyle Tanrı ve bütünüyle insan olarak çözümlemesine ilişkin vazgeçilmez gerçekleri onaylamıyorsak, gerçeklik sınavından geçemeyiz ve ne Tanrı’yla ne de diğer imanlılarla gerçek ve içten bir ilişkiye sahip olabiliriz.

İkincisi itaat testidir. Mesih’te olanlar bu gerçeği O’na itaatle yansıtırlar.

Sonuncusu ise sevgi testidir. Sevgi testinden geçmek, Mesih’teki kardeşlerini fedakâr bir şekilde sevmeye kendini adamakla olur.

Yuhanna’nın önerdiği bu yolun gidişatına bakın. Tanrı’yla ve diğer imanlılarla ilişkimden emin olmam söz konusuyken yaşantımın sevgiyle nitelenmesi, doğru doktrini benimsemem kadar önemlidir.

Kilise sıklıkla sığ, Kutsal Kitap’a dayanmayan bir sevgi anlayışına sahiptir. İlişkilerimizi birbirine fedakârca adanma ile betimlemek yerine, sevgiyi basitçe birbirine karşı duygusal, sıcak bir yakınlık duyma olarak değerlendiririz.

Oysa sevgi testi çok basittir: eğer Mesih’teysek, Mesih gibi severiz.

 

Sevgi Testinin Açıklaması (ayet 7-8)

Tanrı iç varlığımızda yarattığı etkiyle sevme becerimizi kökten değiştirir. Mesih’te olanlar, Mesih’te  ve Mesih gibi severler. Yuhanna birbirimizi sevme buyruğunun hem eski hem de yeni bir buyruk olduğunu açıklar. Eskidir çünkü birbirimizi sevmemiz gerektiğini her zaman bilmişizdir. “Başlangıçtan beri” var olan bir talimattır. Birbirini sevme buyruğu imanlılara birdenbire verilmemiştir. İnsanlar başından beri ‘öbürünü’ sevmek gibi önemli bir sorumluğa sahip olduklarını anlıyorlardı.

Mesih bizi sadece koşulsuz, bize bağışladığı sevgiyi hak edip etmeyeceğimizi bilmeksizin sevmiyordur; koşulların tersine, sevgisini hak etmeyeceğimizi bilerek seviyor.

Pavlus imanlılara yıllar yıllar önce, “Mesih bizi nasıl sevdiyse ve bizim için kendisini güzel kokulu bir sunu ve kurban olarak nasıl Tanrı’ya sunduysa, siz de öylece sevgi yolunda yürüyün (Ef. 5:2) demişti. Aslında, imanlılar topluluğunda bulunanlar için bu buyruk çok daha gerilere dayanmaktadır. “Öç almayacaksın. Halkından birine kin beslemeyeceksin. Komşunu kendin gibi seveceksin. RAB benim” (Lev. 19:18). Topluluğa ait olanların birbirini sevme sorumluluğu hep vardı. Bu, yeni bir bilgi değildir.  

Buyruğun “yeni” yanı ise, Tanrı’nın bizi sevmeye çağırdığı şekilde sevebilmek için yeni bir yeteneğe sahip olmamızdır. Yeni buyruk, “bunun gerçek olduğu Mesih’te ve sizde görülüyor”dur (ayet 7). Yuhanna’nın buradaki sözleri bize İsa’nın Yuhanna 13:34-35’te söylediklerini anımsatır: “Size yeni bir buyruk veriyorum: Birbirinizi sevin. Sizi sevdiğim gibi siz de birbirinizi sevin. Birbirinize sevginiz olursa, herkes bununla benim öğrencilerim olduğunuzu anlayacaktır.” Bu buyruk Mesih’te yenidir çünkü O’nda yeni bir itaat yeteneğimiz ve yeni bir itaat modelimiz var.

Gerçekten sevdiğimizde sevgimiz nasıl görünür? Mesih’inkine benzer sevgiye birkaç yönden bakalım:

  1. Mesih, kendisinden nefret edenleri bile sever (Yu. 11:5; Luk. 19:41). Mesih gibi sevmek sadece bize karşı iyi olanlarla sınırlı olmayan bir sevgi demektir. İlişkimizde bize haksızlık eden veya bizi inciten kişiler de bizden sevgi görürler. Kin tutmanın ve karşımızdakinden lütuf ve bağışlama esirgemenin inanlının yaşamında yeri olmamalıdır.
  2. Mesih fedakârca sever. “Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir” (Yu. 10:11). Bu fedakârlık gönülsüzce yapılmaz. “Canımı, tekrar geri almak üzere veririm. Bunun için Baba beni sever. Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var. Bu buyruğu Babam’dan aldım.” (Yu. 10:17-18)
  3. Mesih, alçakgönüllülükle sever. Pavlus’un Filipi’deki kiliseye sarfettiği sözler, ahmakça kendi gücüyle Mesih’i izlemeye çalışan kişiler için ulaşılması imkânsız bir seviye belirlemektedir: “Ama kul özünü alıp insan benzeyişinde doğarak ululuğunu bir yana bıraktı. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı.” (Flp. 2:7-8).
  4. Mesih koşulların tam tersine yönelik hareket eder, nefreti hak ettiğimiz durum mevcutken sever (Rom. 5:6-11). Yani Mesih bizi sadece koşulsuz, bize bağışladığı sevgiyi hak edip etmeyeceğimizi bilmeksizin sevmiyordur; koşulların tersine, sevgisini hak etmeyeceğimizi bilerek seviyor.
  5. Önce O sevdi. “Bizse seviyoruz, çünkü önce O bizi sevdi.” (1Yu. 4:19). Bu durumda bizlerden de ilişki kurarken bir başkasının bize sevgi göstermesini beklemeyen, hemen ve çok bir seven yürek beklenir.

Buna göre, kilisenin sevginin tanımı ile ilgili bir sorunu varsa, Mesih’in sevgisinin bu yönleri en azından sevgiyi doğru anlamamıza yardımcı olmalıdır. Birbirimize sevgimiz büyük, ilk adımı atan, fedakâr bir sevgi değilse, gerçek sevgi değildir. Çünkü Tanrı’nın sözü Mesih’teyseniz, Mesih gibi seversiniz der.

 

Sevgi Testi Örnekleri (ayet 9, 11)

Yuhanna bu gerçeği, nefret eden ve seven kişilere bakarak örnekler.

Seni sevmek, seninle devamlı ve fedakârca bir ilişkiye kendimi adıyorum demektir.

Nefret eden kişi 9. ve 11. ayetlerde tarif edilmiştir. Işıkta olduğunu iddia ederken kardeşinden nefret eden kişi karanlıkta yaşar. Karanlıkta yaşarken boş bir yaşam sürer, verimli ve üretken değildir. Zavallı görünür; kibirle ışıkta olduğunu söylerken karanlıkta tökezler.

10. ayette tarif edilen seven kişinin eylemleri ise teolojisine uygun yaşadığını gösterir. Kutsal Kitap’a uygun şekilde fedakârca sever. Bu nedenle karanlıkta değil, ışıkta yaşar. Bu nedenle tökezlemez.  Nefret eden kişinin aksine verimli bir yaşam sürer ve Tanrı’ya itaat etmeye devam eder.

Birini sevmek ne demektir? Sevgi testinden geçip geçmediğimi nasıl bilebilirim? Bu sorulara ışık tutacak bazı noktalar şunlardır:

  1. Seni sevmek, seninle devamlı ve fedakârca bir ilişkiye kendimi adıyorum demektir. Tanrı’nın her zaman bize bir topluluk olarak yaşamayı buyurmuştur. Birbirimizin yaşamına öylece girip çıkamayız. Eğer beni seviyorsan, uzun süren, fedakâr bir ilişki bağlamında benimle ilgilenmeye kendini adıyorsun.
  2. Seni sevmek demek, seninle sağlam doktrin hakkında konuşabilmem demektir. Bazen, zorlayıcı doktrin konularından söz etmenin sevgisizlik olduğu yanılgısına düşeriz. İnsanların Tanrı hakkında yanlış fikirlere sahip olmalarına izin vermemiz gerektiğini zannederiz. Ama Yuhanna’ya göre bu, gerçeklik testini geçememek demektir. Eğer senin Tanrı anlayışında bir terslik varsa bunu bilmeni sağlamam önemlidir. Aynı şekilde, benim hayatımda bu konuda bir sorun varsa senin de aynı şey yapman lazım.
  3. Seni sevmek demek, Tanrı’ya itaat etmediğin zaman seninle bu konuda konuşmam demektir. Markos 10. bölümde İsa’nın zengin genç adama söylediklerini anımsa. İsa bu adamın bütün hayatını boş yere maddiyata adadığını gördüğü zaman ona karşı çıktı. Markos, İsa’nın bu ağır sözlerinin sevgiden kaynaklandığını söyler. “Ona sevgiyle bakan İsa, ‘Bir eksiğin var’ dedi. ‘Git neyin varsa sat, parasını yoksullara ver; böylece gökte hazinen olur. Sonra gel, beni izle.’” (Mar. 10:21) Eğer seni seviyorsam, sana ağır sözler söylemeye gönüllü olmalıyım. Bu sözlerin ilişkimize zarar verebileceğinin farkındayım ama sana değer verdiğim için bunu göze alırım.
  4. Seni sevmek demek, hikmetli yaşamam demektir. Sevmeyen kişi karanlıkta tökezler. Sadece kendileriyle ilgilenmeye yönelen insanlar aslında kendilerine çok büyük zarar verirler.
  5. Seni sevmek demek, Tanrı’dan uzaklaşmayayım diye korunmam demektir. Yuhanna seven insanın ışıkta yürüdüğünü ve tökezlemeyeceğini söyler. Mesih’teki kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşıladıkça Tanrı’yla ilişkimiz, O’nun sevdiği gibi sevdiğimiz için koruma altında olur.

Yuhanna’nın bu ayetlerdeki mesajı net ve güçlüdür. Gerçek inanlılar sevgi testinden geçerler. Eğer Mesih’teyseniz, Mesih gibi seversiniz. 

  • Telif Hakları © 2014
  • Daniel Bennett
  • Tüm Hakları saklıdır. İzin ile kullanıldı.
İlk yayınlama: e-manet Sayı 36 (Temmuz - Eylül 2014), s. 5–7.