Ana içeriğe atla

Sitemiz işleyişi için sadece bu siteye ait çerez kullanmaktadır. Üçüncü parti çerez kesinlikle kullanılmamaktadır.
Daha bilgi edinin.

Li-derkenar

Aldanmış Çiçekler

Yayın Tarihi: 09.04.2018

“Müjdecinin ayakları ne güzeldir” denir. Ama niye yalan söyleyelim, müjdecinin ayakları güzeldir ama yüreği bazen sızlanır.

Çünkü bazen müjdecinin konuştuğu kişi Müjde’yi işitip anlamaz ve olumlu bir tepki göstermez. Bazen de Müjde’yi işiten kişi büyük sevinçle kabul eder ama daha sonra Müjde’den ötürü sıkıntı yaşadığında vazgeçer. Bazen de Müjde’yi işitip Rab’be geldiği düşünülen kişi kendini dünyanın kaygılarına kaptırarak kurtuluşunun belirtisi meyveleri vermez olur.

Bilinen bir hadisedir: Genç bir insan Müjde’nin tanıklığını işitir, imanlılarla tanışır, Kutsal Kitap okur, tapınmalara katılır, İsa’ya iman ettiğini belirtir, bir öğrenci yetiştirme sürecinden geçerek vaftiz olur ve herkes sevinir. Aynı genç bir müddet sonra kiliseye uğramaz olur ve Rab’den uzaklaşır.

İyi bildiğimiz “tohum benzetmesi”nde ilginç bir ima vardır. İsa bu benzetmenin anlamını öğrencilerine açıkladığında, iyi toprağa ekilen tohuma benzetilen kişiyi şöyle tanımlar: “[bu tohum] sözü işitip anlayan birine benzer. Böylesi elbette ürün verir, kimi yüz, kimi altmış, kimi de otuz kat” (Mat. 13:23). Bu ayette “ürün vermek” olarak çevrilen eylem Grekçe metinde şimdiki zamandadır. Yani o tohum sürekli ürün verir. Bu yorumu Luka’nın nasıl aktardığına bakın: “İyi toprağa düşenler ise, sözü işitince onu iyi ve sağlam bir yürekte saklayanlardır. Bunlar sabırla dayanarak ürün verirler” (Luk. 8:15). Rab’be gerçekten gelen kişi, kurtuluşunun belirtisi ürünleri vermeye devam eder.

Müjdelemenin amacı insanların İsa ve Müjde hakkında olumlu bir karar vererek vaftiz olmalarıyla bitmez.

Müjdelemenin amacı nedir? Bir amacı, İsa’nın kurtuluş mesajına karşıdaki kişi nasıl tepki verirse versin, mesajı sadakatle iletmeyi sürdürmektir. Bir başka amacı, Müjde’ye yaraşır yaşayarak Müjde’nin gerçekliğini doğrulamaktır. Ayrıca, gayet tabii, müjdelemenin amacı, insanların Rab’be gelmesidir.

Ama, müjdelemenin amacı insanların İsa ve Müjde hakkında olumlu bir karar vererek vaftiz olmalarıyla bitmez. Bizi kilise olarak bütün dünyada müjdeleme yapmaya sevk eden Matta 28:19-20 ayetlerinde İsa şöyle buyurur: “Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin; size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin.” Bilindiği üzere, Türkçe metnimizde dört emir kipi – gidin, yetiştirin, vaftiz edin ve öğretin – bulunduğu halde, İncil’in Grekçe metninde bu dört eylemden sadece biri emir kipindedir: öğrencilerim olarak yetiştirin. Bunu giderek, vaftiz ederek ve öğreterek yapacağız.

O zaman müjdelemenin amacı sadece vaftiz etmek değil, Mesih’e benzeyerek ürün veren olgun öğrencilerin yetiştirilmesini mümkün kılmaktır. Tohum benzetmesindeki ürün vermeyen insanlar, baskıya dayanmaları veya dünyanın kaygılarından vazgeçmeleri gerekeceğini beklememişlerdir. Müjde’ye yönelik ilk tepkileri çok olumlu olduğu halde, İsa’ya ve Müjde’ye uzun vadeli bağlılığın bedelinin nasıl olacağını kavrayamamışlardır. 

Mevsim hâlâ kış olduğu halde havalar bu günlerde güzel gidiyor. Buna yalancı bahar derler. Meyve ağaçları da bu anormal ve geçici sıcak havalardan dolayı çiçek açmaya başlar bazı yörelerde. Ama ne yazık ki, soğuk havalar geri gelince bu ağaçlar iyi meyve veremeyecektir. Bu olayın bir adı, aldanmış çiçeklerdir.

Müjde’yi paylaştığımız kişilere “yalancı bahar”ı yaşatmayalım. İsa’ya iman eden kişiler için her şeyin daha rahat olacağını, bütün maddi ve manevi sıkıntılardan hemen kurtulacaklarını, bütün içsel ve ilişkisel sorunlarının hemen ortadan kalkacağını vaat etmeyelim. İlan ettiğimiz Müjde değil ki bu!

Müjdeleme yaptığımız insanlara yönelik Pavlus ve Barnaba’nın davranışlarını örnek alalım: “Pavlus’la Barnaba daha sonra Listra, Konya ve Antakya’ya dönerek öğrencileri ruhça pekiştirdiler, imana bağlı kalmaları için onlara cesaret verdiler. ‘Tanrı’nın Egemenliği’ne, birçok sıkıntıdan geçerek girmemiz gerekir’ diyorlardı” (Elç. 14:22). 

  • Telif Hakları © 2018
  • Chuck Faroe
  • Tüm Hakları saklıdır. İzin ile kullanıldı.
İlk yayınlama: e-manet Sayı 50 (Nisan - Haziran 2018), s. 4–5.