Ana içeriğe atla

Sitemiz işleyişi için sadece bu siteye ait çerez kullanmaktadır. Üçüncü parti çerez kesinlikle kullanılmamaktadır.
Daha bilgi edinin.

Li-derkenar

Andımız

Yayın Tarihi: 06.04.2020

Kutsal Kitap’tan edindiğimiz ve Müjde’ye bağlı inanışlarımız bizim için temel bir önem taşır. Bu yüzdendir ki genelde kiliseler web sitelerinde, savundukları doktrinleri özetleyen bir inanç bildirgesi bulundururlar. Bilindiği üzere, inanışlarımızı yalnızca zihinle anlamak ya da onlara yürekten inanmak yeterli değildir. Müjde’ye dayalı inanışlarımız bir hayat biçimi olarak yaşanır. Nitekim Elçi Pavlus Titus’a, “Sana gelince, sağlam öğretiye uygun olanı öğret” telkininde bulundu (Titus 2:1; vurgu eklenmiştir). Bu doğrultuda ABD’de üye olduğum “küçük sürü”de ortak bir çalışmayla kendimize bir “ant” hazırladık. Her Rab’bin Sofrası sonrasında birlikte okuruz. Sizlere kardeşçe bir teşvik olacağı ümidiyle paylaşıyorum. Rab hepinizi bereketlesin!

Kiliseyi bina olarak değil, Tanrı’nın kurduğu yeni aile olarak görüyoruz. Aramızdaki kan bağı soya sopa veya anne baba birliğine değil, Rabbimiz İsa Mesih’in bizi aklamak ve Tanrı’yla barıştırmak için çarmıhta akıttığı kanına dayanıyor; bizi birbirimize bağlayan kan bağı budur.

Her ailede olduğu gibi, birbirimize muhtacız. İbadete katılımımızı aksatmamaya önem veririz. Hep birlikte Rabbimiz’i öven ilahileri söylemeyi severiz. Yardımlaşırız. Birbirimiz için dua ederiz. Birlikte çay içeriz, aynı sofrada yemek yeriz. Fırsat buldukça piknik de yaparız!

Kilise olarak New Jersey’de toplanıyoruz, ibadetimizi Türkçe yapıyoruz ama asıl kültürümüz Tanrı’nın Egemenliğine uygun İncil kültürüdür. Ailemizi tanımlayan biricik unsur, sevgili Göksel Babamızın isteğini yerine getirmektir. Nitekim Rabbimiz İsa Mesih diyor ki, “Göklerdeki Babam’ın isteğini kim yerine getirirse, kardeşim, kızkardeşim ve annem odur” (Mat. 12:50).

Birbirimizi sevmeye gayret ederiz. Çünkü Rabbimiz İsa, “Size yeni bir buyruk veriyorum: Birbirinizi sevin. Sizi sevdiğim gibi siz de birbirinizi sevin. Birbirinize sevginiz olursa, herkes bununla benim öğrencilerim olduğunuzu anlayacaktır” demiştir (Yu. 13:34-35).

Sevmeyi öğreniyoruz. Kutsal Kitap bize şöyle buyurur: “Sevginiz ikiyüzlü olmasın. Kötülükten tiksinin, iyiliğe bağlanın” (Rom. 12:9). Seven bireyler olarak birbirimize sabrederiz, şefkatli davranırız. Kötülüğün hesabını tutmadan her şeye katlanırız (1Ko. 13:4-7). Yalan söylemek, dedikodu yapmak, alınmak, küsmek, soğuk davranmak gibi yaygın davranışlar bize yasaktır, çünkü sevgiye aykırıdır bunlar.

Rabbimiz İsa Mesih bize şöyle buyurur: “Yaşantınıza dikkat edin! Kardeşiniz günah işlerse, onu azarlayın; tövbe ederse, bağışlayın” (Luk. 17:3). Biz Rabbimiz İsa’dan daha hikmetli değiliz; İsa’nın bu buyruğunu çiğnemeyiz. Birimizin ötekinden bir şikâyeti varsa, doğrudan o kişiye gider, söyleriz. Aramızda çözeriz, barışırız. Aramızda çözemezsek kardeşlerden yardım isteriz (Mat. 18:15). Yeter ki, sevgiye aykırı davranmayalım, sevgi olan Tanrımızı davranışlarımızla inkâr etmeyelim ve Kutsal Ruh’u kederlendirmeyelim (Ef. 4:30)!

Kutsal Kitap’ı severiz, günbegün daha iyi anlamaya çalışırız. Çünkü Tanrı’nın Sözü “adımlarımız için çıra, yolumuz için ışıktır” (Mez. 119:105). Ama amacımız mutlaka birer Kutsal Kitap uzmanı olmak da değil, bildiklerimizle övünmek de değil; çünkü “bilgi insanı böbürlendirir, sevgiyse geliştirir” (1Ko. 8:1).

Kilisemizde rekabet yok, ast üst ilişkisi de yok. Bir kardeşimizin başarısından hepimiz seviniriz. Bir kardeşimizin sıkıntısı hepimizi kederlendirir. Önder olmaksa herkese hizmetkâr olmak demektir. Nitekim bizi kurtarmak için kendini alçaltan İsa, şöyle bir uyarıda bulundu: Nüfuzsuz çocuk gibi alçakgönüllü olmadıkça Tanrı’nın Egemenliği’ne asla giremezsiniz (Mat. 18:1-4)!

Bu karanlık dünyada yaşadığımız sürece elimizden geldiğince herkesle barış içinde yaşamaya ve herkese iyilik yapmaya gayret ederiz (Rom. 12:18; Gal. 6:9-10). Müjde’yi hayatlarımızla göstererek ve sözlerimizle anlatarak çevremizdeki insanları Rab’be getirmeye gayret ederiz. Tanrı’nın vaadi uyarınca da Mesih’in tekrar gelişini ve doğruluğun barınacağı yeni gökleri, yeni yeryüzünü dört gözle bekleriz (2Pe. 3:13)!

Rab’bin bize verdiği bu kurtuluşu hak etmemiz asla mümkün olmazdı. Aynı şekilde, bu andımızı yerine getirmeye kesinlikle yeterli değiliz. Bu andımızı yerine getirmek için diri Rabbimiz İsa Mesih’in lütfuna, Kutsal Ruh’un yönlendirişine ve kardeşlerin teşviklerine güveniyoruz. İsa’nın tekrar gelişine dek sadakatle bu yolda yürümeye devam edeceğiz, Rabbimiz İsa’nın her birimize, “Aferin, iyi ve güvenilir kölem! Gel, efendinin şenliğine katıl” (Mat. 25:21) dediğini duyduğumuz güne dek!

Onur ve yücelik sonsuzlara dek bütün çağların Kralı, ölümsüz ve görünmez tek Tanrı’nın olsun! Amin! (2Ti. 1:17)

  • Telif Hakları © 2020
  • Chuck Faroe
  • Tüm Hakları saklıdır. İzin ile kullanıldı.
İlk yayınlama: e-manet Sayı 58 (Nisan - Haziran 2020), s. 3–4.