Bir yazı yazıyorum. Belki kimse hemen okumaz. Ama zaman geçtikçe, belki çok daha sonra, birileri bir yerlerde herhalde yazdıklarımı okuyacaktır. Okur yazıya kavuşmadan önce çok vakit geçse de, sorun değil. Yazdıklarım sabırlıdır.
Kutsal Ruh’un, tabii ki, zamanı var. Hristiyan bir yazar olarak güvenim şu ki, Tanrı yazdıklarımı birinin hayatında kullanmak isterse, uygun zamanda okuru yazıya kavuşturarak okutur.
Arapçadan Türkçeye geçen metin kelimesi, “sırt, omurga, bir şeyin güçlü kısmı” anlamında olup “bir yazının gövde kısmı” ve “sağlam ve dayanıklı olma” anlamlarını da taşır.1 Ne hoş bir sağlamlık ki düşüncelerimizi dayanıklı kılar! Metin ne harika bir icattır ki, Tanrı’nın aklımıza getirdiği düşünceleri bambaşka zaman ve mekândaki kişilere ulaştırır.
Kutsal Ruh’un denetimi altında olarak Peygamber Habakkuk, “Ama doğru kişi sadakatiyle yaşayacaktır” diyen cümleyi yazmıştır (Hab. 2:4). Yaklaşık altı buçuk yüzyıl sonra, Pavlus da Kutsal Ruh’un denetimi altında olarak (ve eminim ki ayetin üzerinde epeyce derin düşündükten sonra), bu cümleyi Romalılar’da şöyle aktardı: “İmanla aklanan yaşayacaktır” (Rom. 1:17).
Yaklaşık 1450 yıl daha sonra Alman bir rahip Romalılar’daki bu cümle üzerinde uzun uzadıya düşündü, bu ayetle âdeta güreşti, mesajını kavramaya çalıştı. Sonunda jeton düştü ve Luther Pavlus’un ayette ifade ettiği imanla aklanma gerçeğini kavradı. Bir bakıma, bu rahibin bu metni bu şekilde kavraması Protestan Reform Hareketi’nin asıl başlangıç noktası oldu.
2017 yılında Protestan Reform Hareketi’nin başlangıcı olarak kabul edilen olayın 500. yıldönümünü anmaktayız: Luther’in 95 Tez’i ilan etmesi. Tanrı’nın yüce takdiri doğrultusunda, Luther’in reformcu olarak ortaya çıkışı matbaa ve yayımcılığın yaygınlaşmasına denk geldi. O yeni teknoloji aracılığıyla Luther’in yazdığı 95 Tez metni şaşılacak bir hızla yayıldı. Luther’in arkadaşı Friedrich Myconius bu metnin yayılışını şöyle anlattı: “Bu tezler sadece 14 gün geçtikten sonra bütün Almanya’da biliniyordu ve dört hafta içinde bütün Hristiyan âlemi onlardan haberdar olmuştu.”2
Luther armağanlı bir ilahiyatçı ve önderdi. Cesaret ve gayretle doluydu. Ama aynı zamanda, Tanrı’nın inayetiyle, Luther’in kişiliğinde yazarlık vardı. Gerçi Luther, rahiplik görevinin ilk 12 yılında öğretmenlik yaparak pek bir şey yazmamıştır. Ama Luther, birinin gözlemlediği gibi, 95 Tezi’yle tetiklediği reform hareketini “çoğunlukla yazılarıyla yönetti.”3
Derler ki, Tanrı bir armağan vermek istediğinde bir insanı ambalaj olarak kullanır. Luther, böyle bir zaman için yazar olarak ortaya çıktı. İlahiyat hakkında yazarken yepyeni bir yaklaşıma imza attı. Yazdıkları “net, anlaşılır ve her şeyden önemlisi, kısa”ydı. Teolojik tartışmaların kızıştığı bu arada Luther sadece uzmanlara hitap edeceği Latince yerine Almanca kullanarak bu teolojik gerçekleri halka da iletti.4
Luther ilahiler yazdı. Yeni Antlaşma’yı Grekçeden Almancaya çevirdi, hem de 11 hafta içinde! Sayısızca kitap ve broşür yazdı. “Bütün eserleri 120 cilt oldu. 16. yüzyılın ilk yarısında Almanya’da yayımlanan bütün kitapların üçte biri [Luther] tarafından yazılmıştı.”5
Luther hiç de kusursuz bir insan değildi. Ama “para hırsıyla değil, gönül rızasıyla” bu yazarlık hizmetini yaptı (bkz. 1Pe. 5:1-3). Hatta bu konuda epey iddialıydı: Kendini zengin kılacak nitelikteki yazıları için para kabul etmedi.6
24 Mayıs 1738 tarihinin akşamında, Londra’da, John Wesley bazı imanlıların düzenlediği bir toplantıya katıldı. Toplantıda Martin Luther’in 1522 yılında yayımlanan Almanca Kutsal Kitap’ının Romalılar mektubuna giriş kısmı okunuyordu. John Wesley kilise tarafından atanmış ve Amerika’da misyonerlik yapmış olduğu halde yeniden doğmuş bir imanlı değildi. İman konusunda kaygılıydı. Ama o akşam Luther’in bu yazısını dinlerken, yüreğinin “ilginç bir şekilde ısındığını” kaydederek hakikaten iman etti ve Rab’be geldi.
Rab Wesley’yi büyük bir hareketi başlatmak için kullandı. Wesley Müjde’yi yaymak uğruna hayatında at sırtında 40.000 kilometre yol yaptı ve 40.000’den fazla vaaz verdi. Wesley’nin hayatının sonunda bu harekette 120.000 imanlı vardı.
Bu da Tanrı’nın Luther’in yazılarını nasıl kullandığına dair sadece bir örnektir. İyi ki reformcu Martin Luther, “Bir yazı yazıyorum” diyebildi!
- 1Sevan Nişanyan, Sözlerin Soyağacı (İstanbul: Adam Yayınları, 2002), s. 294.
- 2“How Luther Went Viral,” The Economist, 17 Aralık 2011 http://www.economist.com/node/21541719 > (20/12/2017 tarihinde erişildi).
- 3Joan Acocella, “The Hammer: How Martin Luther Changed the World,” The New Yorker, 30 Ekim 2017, s. 67.
- 4Andrew Pettegree, Brand Luther: How an Unheralded Monk Turned His Small Town into a Center of Publishing, Made Himself the Most Famous Man in Europe – and Started the Protestant Reformation (New York: Penguin, 2015), Kindle loc. 169-178.
- 5Acocella, a.g.e., s. 71.
- 6A.g.e., s. 72.