Ana içeriğe atla

Sitemiz işleyişi için sadece bu siteye ait çerez kullanmaktadır. Üçüncü parti çerez kesinlikle kullanılmamaktadır.
Daha bilgi edinin.

Li-derkenar

Çoban Okur

Yayın Tarihi: 01.04.2005

Bir zamanlar Kültür Bakanlığı, halka kitap okuma alışkanlığını özendirmek için “İnsan okur” kampanyasını başlattı. Bu güzel ve çarpıcı slogan çok yerinde bir tespittir. Dil olayı insan türünün ayırıcı özelliklerinden biridir. Yani, Tanrı’nın yarattıkları arasında tek okur yazar biziz. Ama insan okur yazar olsa bile, okumayabilir. Zaten bir çoğumuz okumaz.

Kitap neden okunmaz? Çünkü kitaptan sıkınılır. 500 lise öğrencisi arasında yapılan bir ankette, “Neden okumuyorsunuz?” sorusuna verilen bazı yanıtlar şöyledir:

Kitaplar, özellikle romanlar, bana çok sıkıcı geldiğinden okumuyorum... Göz gezdirmek yeterli, sonuna kadar okumak sıkıcı.. Hayatın en sıkıcı olayı olduğunu düşünüyorum ve okumuyorum... Bir ara denedim zahmetli bir iş olduğunu anlayınca vazgeçtim.. Mizah dergileri varken...v.s.1

Kitap bilgilenerek olgunlaşmamıza yardımcı olur. Olgunluk da Rab’bin sürüsünü güden çobanlar için olmazsa olmaz bir niteliktir.

Bu tepkiler anlaşılmaz değil. Kitap okumak için düşünsel emek sarf etmek gerekir. Uygun bir kitap bulacaksınız, saatlerce yerinizde duracaksınız, konsantre olacaksınız, anlamaya çalışacaksınız. Bu zahmetli işe neden katlanmalıyız? Neden mi? Akıllanmak için.

Süleyman’ın Özdeyişleri’nde, bilgeliği ve aklı “gümüş ararcasına” ve “define arar gibi” aramamıza salık verilir (Özd. 2:4). Define aramak yorucu bir iştir. Ama servet için insan yorulmaya razı olur! İşin ilginç tarafı, bu zahmetli arayış sürdükçe zevkli olmaya başlar: “yüreğin bilgelikle dolacak, zevk alacaksın bilgiden” (Özd. 2:10). Göz görmek için yaratıldığı gibi, akıl bilmek için yaratıldı. Kitap bilgilenerek olgunlaşmamıza yardımcı olur. Olgunluk da Rab’bin sürüsünü güden çobanlar için olmazsa olmaz bir niteliktir. Çoban okur.

Yine soralım, kitap neden okunmaz? Çünkü kitaptan korkulur. Kitap, fikirleri iki kapağın arasında saklayan bir icattır. Farklı fikirler, hele “öbür taraf”ın fikirleri bizi tedirgin edebilir, kızdırabilir, kafalarımızı karıştırabilir. Kitap okumazsak keyfimiz kaçmaz ama aklımız da gelişemez. Bedensel çaba bizi fiziksel olarak formda tuttuğu gibi, zihinsel çaba –farklı ve alışmadık fikirlerle uğraşmak– bizi manevi olarak formda tutar. Amacımız, Tanrı bilgisine uymayan fikirleri görmezlikten gelmek değil, onlarla başa çıkmaktır: “Safsataları, Tanrı bilgisine karşı dikilen her engeli yıkıyor, her düşünceyi tutsak edip Mesih’e bağımlı kılıyoruz” (2.Ko. 10:5).

Ötekilerin fikirlerinden kaçmaktansa anlamaya çalışmalıyız.

“Ötekiler”in fikirlerinden kaçmaktansa anlamaya çalışmalıyız. Pavlus, Atina’da Müjde’yi ilan ederken, saygın Stoacı şair Aratus’un bir mısraıyla putların geçersizliğini vurguladı (Elç. 17:28). Anlaşılan, Pavlus “onlar”ın kitaplarını okumuştur. Unutmamalıyız, yayımlanmayı başaran bütün düşünceler gerçeği yansıtmaz. Kuşkusuz, okuduğumuz şeyleri eleştirel bir süzgeçten geçirmeliyiz. Ama kitap korkusuna kapılmamalıyız. Çoban okur.

Yeniden soralım, kitap neden okunmaz? Çünkü okumamızı özendiren kişiler pek yoktur. Gazeteci Tanıl Bora şu gözlemde bulunmuştur: “Okurluğun yaygınlaşması, ‘normalleşmesi’, zor görünüyor memlekette. Bunun çok önemli bir nedeni de, her kademeden öğrencilerin ruhunda, birtakım kitapları okuma şehveti uyandıran hocaların artık nadir olması değil mi?” Kullanılan tabire bakın: “okuma şehveti.” Öyle şey var mı ki ruhumuzda uyansın?

Evet, okuma şehveti vardır. Öyle ki, bazı kimseler için hayatın son demine kadar kitap, gıda veya su gibi aranan bir gereksinimdir. Bu bağlamda Elçi Pavlus bizim için iyi bir örnektir. “Kanım adak şarabı gibi dökülmek üzere. Benim için ayrılma zamanı geldi. Yüce mücadeleyi sürdürdüm, yarışı bitirdim, imanı korudum” diyen Pavlus hizmetini tamamlamıştı ve idam edilmek üzereydi (2Ti. 4:6-7). Pavlus’un son istekleri neydi? Timoteus’a şöyle istekte bulundu: “Yanıma tez gelmeye gayret et... Troas’ta Karp’ın yanında bıraktığım abayı, kitapları, özellikle yazı derilerini gelirken beraberinde getir” (2Ti. 4:9,13). Hizmeti ve hayatı noktalanmak üzereyken, Pavlus’un gereksinimleri neydi? Dostun yakınlığı, abanın sıcaklığı ve bir de...kitap.  Çoban okur.

  • 1Milliyet Sanat Dergisi, 15 Mart 2000
  • Telif Hakları © 2005
  • Chuck Faroe
  • Tüm Hakları saklıdır. İzin ile kullanıldı.
İlk yayınlama: e-manet Sayı 6 (Nisan - Haziran 2005), s. 2.