Ana içeriğe atla

Sitemiz işleyişi için sadece bu siteye ait çerez kullanmaktadır. Üçüncü parti çerez kesinlikle kullanılmamaktadır.
Daha bilgi edinin.

Hizmet

Devam Eden Hizmet

1. Bölüm

Yayın Tarihi: 30.06.2021

Kilise önderliğinde hizmet eden kişiler, bu geçtiğimiz yılda “kiliseyi geliştirme” yöntemlerimiz konusunda ne öğrenmeliydiler? Chicago’daki bir danışmanlık merkezinin müdürü olarak birçok farklı mezhepten ve farklı boyuttaki kiliseden önderlerle konuşuyorum. Bu pastörlerin birçoğu yorulmuş ve bitkin haldeler. Onlara en sık sorduğum sorulardan bir tanesi ne kadar hizmet verdikleridir: Hizmeti tamamen tek başına mı yapıyorlar? Tek başlarına daha çok şey yapmaya mı odaklanmış haldeler? Pastörlerin kiliselerindeki önderleri donatmaları konusunda dikkate değecek bir şeyler anlatabilmekte güçlük çektikleri sıkça görülüyor.

Birçok pastör hizmette düşüş yaşıyor ve birçok kilise ve aile bu düşüş nedeniyle sarsılıyor; tüm bunlar pastörler meslek baskısının duygusal yükü kısmen hafifletmek adına yıkıcı yollar seçtiği için oluyor.

Zach Eswine bu ikilemi The Imperfect Pastor1 kitabında güzel bir şekilde özetliyor. Kendisi pastörlerin “herkes için her yerde olma, her şeyi düzeltme, her şeyi bilme ve anında yapma” baskısı hissettiklerini anlatıyor. Bu şekilde yazıldığında, çoğumuz bu kadar yüksek beklentileri karşılayabilme teşebbüsünün dahi ne kadar inanılmaz olduğunu görebiliyoruz. Bununla beraber birçok pastör hissettikleri beklentiler ve baskılar nedeniyle yük altında ve bazıları yalnızca başka herhangi bir şey yapmayı umuyorlar. Düşünce yapısının değişmediği takdirde çoğu sağlıksız bir sürü kaçışa yöneliyor.

Sizlere yüzleştiğimiz yüke üretici çözümler bulmanıza yardımcı olarak bir Kutsal Kitap ilkesini hatırlatmak isterim. Birçok pastör hizmette düşüş yaşıyor ve birçok kilise ve aile bu düşüş nedeniyle sarsılıyor; tüm bunlar pastörler meslek baskısının duygusal yükü kısmen hafifletmek adına yıkıcı yollar seçtiği için oluyor. Bu örneğin farkına varmak önemli olsa da, yalnızca bunu fark etmek baskıyı hafifletmeye pek yaramıyor.

Öyleyse yanıt nedir? Mutlaka diğer kişilerden ruhsal, duygusal, fiziksel ve organizasyona bağlı yönetim girişimlerinin bu yükün bir kısmını hafifletebileceğini duymuşsunuzdur, fakat basit bir cevap yoktur. Bizler bütünsel varlıklarız ve duygusal sağlığımız ruhsal ve fiziksel sağlığımızı da etkiler. Duygularımız organizasyonumuzu ve organizasyona bağlı yönetimimiz de stratejik olarak yönetebilme yeteneğimizi etkiler. Yaşamın tamamı kendi içinde bağlantılıdır ve Tanrı bu alanların her birini önemser. Yalnızca tek bir unsuru barındıran basit yanıtlardan kaçınmalıyız; daha sağlıklı düşünce yapısını oluşturacak sağlam yanıtlara gereksinimiz var. Kutsal Kitap daha sağlıklı düşünce yapısına yönlendirir; ben de şimdi bundan dolayı yükleri hafifletmeye ve hizmet etkililiğini arttırmak için Kutsal Kitap’a dayanan bir ilkeye odaklanmak istiyorum, sonra bazı uygulama fikirleri de sunacağım.

Bir an durun ve Yitro’nun Mısır’dan Çıkış 18’de Musa’ya tavsiyesinin hikâyesini okuyun.

Tanrı bizi yönlendirmeye ve O’nu izlemeye çağırır, çünkü O sadıktır. Musa’nın İsrail’in halkını tutsaklıktan çıkarmak üzere yönetmeye çalışırken, nasıl inanılmaz zorluk ve risklerle karşılaştığını düşünün. Yitro duyduğu hikâyeler karşısında hayran kalıyordu. Musa yüceliğini Tanrı’ya sundu, bunun sonucu da Tanrı’ya heybetli bir övgü ve tapınma oldu. Musa Tanrı’nın güçlendirişiyle halkını özgürleştirdi ve Tanrı’nın onlara sunduğu özgürlüğü tecrübe etmelerini sağladı. Bu harika bir şeydi! Bizler de önderler olarak aynı şekilde Tanrı’nın yaptığı işte ön koltukta oturma ayrıcalığına sahibiz. Hiçbir zaman hizmet önderliğinin sunduğu fırsatları gözden kaçırmamalıyız!

Bu hikâyeden kendi önderliğimizle ilgili Tanrı’nın arzusu konusunda neler çıkarabiliriz? Burada ve Kutsal Kitap boyunca birçok hikâyede bir düzen görülür. Bu aynı zamanda, Amerikan kiliselerimizin, liderlerimizin sağlıksızlığını ve birçok müjdeci kilise ve organizasyondaki sağlıksız liderlik kültürünü uğraşmaları haftalık haberlerde de görülmektedir.

Bu paragrafta beş önderlik adımı resmedilmiştir. Bu adımların gidişatını ciddiye almalıyız.

  1. Sadakat daha büyük başarılara yol açar (bu her zaman ün ya da zenginlik demek değildir, ilerleyen ve fark edilen bir gelişim ya da mükemmelliktir).
  2. Başarı daha büyük etkilere yol açar (başarılı pastörler ya da hizmet önderleri rağbet görür).
  3. Etki daha büyük baskılara yol açar (daha büyük bir ekip, daha büyük bir bütçe, daha çok sorumluluk, daha fazla talep, daha az esneklik).
  4. Baskılar daha büyük ayartılara yol açar (insanları kullanmak, gücü yanlış kullanmak, kişiliği kullanmak).
  5. Ayartılar daha büyük başarılara ya da daha büyük başarısızlıklara yol açar (ayartı zamanlarındaki başarınız ya da başarısızlığınız ayartıya karşılık verişinize göre şekillenir).

Hepimizin sınırları var. Hepimizin bir kırılma noktası var.

İşte Musa da baskı hissediyor ve ayartıya ve bitkinliğe maruz kalıyordu; Yitro damadı için duyduğu büyük kaygıyı dillendirdi. Yaşamının alışkanlıkları – hizmeti yerine getirme yolu – sürdürmesi mümkün değildi. Yitro babacan bir aile büyüğü olarak, Musa’ya uzun vadede etkili olmak için benimsememiz gereken bazı temel gerçekleri hatırlattı. Özetleyecek olursak tavsiyesi şöyleydi: “Hepimizin sınırları var.” Hepimizin bir kırılma noktası var. Evliliğiniz, aileniz, hizmetiniz, zihinsel durumunuz, fiziksel bedeniniz fazlaca ağır yük taşımanın sonuçlarından muztarip olmadan yalnızca bir süre idare edebilir. Hepimizin sınırları var. Tanrı için sürdürdüğünüz bireysel hizmetinizde bunu kabul ettiniz mi?

Yitro, hizmette Tanrı’yı hoşnut edecek süreklilik gösteren bir başarıya sahip olmak için kabullenmemiz gereken bilhassa dört sınır tanımlamıştır.

Birinci Sınır: Her şeyi yapacak kadar zamanımız yoktur.
“sabahtan akşama kadar” (Çık. 18:13-14)

İkinci Sınır: Her şeye karar verecek kadar bilgeliğimiz yoktur.
“bilmek için bana geliyorlar” (Çık. 18:15-16)

Üçüncü Sınır: Her şeyi destekleyecek kadar gücümüz yoktur.
“tükeneceksiniz” (Çık. 18:17-18)

Dördüncü Sınır: Her şeyi sürdürecek kadar enerjimiz yoktur.
“bu işi tek başına kaldıramazsın” (Çık. 18:17)

Bunun sonucu nedir? Tanrı bizi hizmette hem yerel kilisemizde hem de kilisemizin dışında ortaklar geliştirmeye çağırır. Bizleri halkımızı bilgelikle donatmaya ve onları yanımızda önderlik etmek için güçlendirmeye çağırır. Hizmet önderlerini yardım dilemeye istekli olmayı ve düzenli olarak sağlıklı paydaşlık, teşvik ve eğitim kaynakları aramaya çağırır.

Sınırlarımızı kabul etmek ve yardım dilemek zayıflık değildir. Danışmanlık eğitiminin faydalarından bir tanesi de kilise halkınıza yalnızca kilise ekibine dayanmaktan ziyade birbirinin yükünü taşımayı öğretmesidir. Hizmet önderleri de sık sık kişisel yardıma ihtiyaç duyar. Önderlerin danışmanlığa ihtiyaç duyduklarını kabul etmeleri zayıflık değildir ve böyle bir destek onların uzun vadede hizmete devam etmelerine yardım edecektir. Yitro’nun tavsiyesini kabul edin: Başkalarına yüklerini paylaşmayı öğretin. İkinci bölümde, kardeşleri kilisede yönetime katılmak üzere donatmanın pratik “neden”ini ve “nasıl”ını irdeleyeceğiz.

  • 1Zach Eswine, The Imperfect Pastor: Discovering Joy in Our Limitations through a Daily Apprenticeship with Jesus (Wheaton, Illinois: Crossway, 2015), s. 73-131.

Kaynak: “Ministry that Lasts, Part One”, Biblical Counseling Coalition, 07.04.2021 < https://www.biblicalcounselingcoalition.org/2021/04/07/ministry-that-lasts-part-one/ > (13.04.2021 tarihinde erişildi). İzin ile kullanıldı.

İlk yayınlama: e-manet Sayı 63 (Temmuz - Eylül 2021), s. 21–23.