Bu sayfa yazdırılamaz.
Li-derkenar
İsa Nasıl Konuştu?
İsa nasıl konuştu? Celile’deki bütün kent ve köyleri dolaştı, bütün hastaları iyileştirdi. Müjde’yi duyurdu, ders verdi. İsa’nın gittiği her yerde de yanında bir kalabalık oluşurdu. O kalabalık içinde olup konuşmasını dinleseydik, ne duyardık? Mükemmel insan mükemmel konuşur. İsa konuşurken, insanlar dinlemeye doyamıyordu. Nitekim bir sefer kalabalık, tenhâ bir yerde üç gün süreyle dağılmadan O’nu dinlemiş, yiyeceksiz kalmıştı. İsa’nın konuşması insanları cezbederdi.
Düşünce
Kimse Bağımlılık Kelimesinden Hoşlanmıyor: Bir Sosyal Medya Teolojisine Doğru
Bağımlılık: Bu kelime özdenetim eksikliği, uyuşturucu veya alkol, sigara veya pornografi gibi yıkıcı bir şeye kölelik anlamına gelir. Peki bir kişi hayata olumlu etkileri olan eylemlere bağımlı olabilir mi? Bu kısa makalede sosyal medyanın kişisel hayatımızdaki etkileri değerlendirilmeye çalışılacaktır. Belirli bir sosyal medya platformunu ya da cep telefonu kullanımını hedef almayacağım. Amacım, modern yaşamın bu önemli parçası ile tanrısal yollarla etkileşim kurmamıza yardımcı olabilecek daha geniş kategorileri ve ilkeleri incelemektir.
Kitap
Rabbimizin İsminin Tercümesi: Kutsal Kitap ve M.Ö. birinci yüzyılda kullanılan dillere dayalı olarak Hristiyan çevirilerde Rabbimizin adı nasıl yazılır?
İyi bir çeviriyi üretmek bir sanattır. İyi bir çevirmen, bir yazar kadar hünerli olmalıdır ve bu hüner özellikle Kutsal Yazıları İbranice, Aramice ve Grekçeden yerel bir dile çevirirken ortaya çıkar. Türkçede mevcut olan en yaygın iki çeviri olan Kitab-ı Mukaddes ve Kutsal Kitap yanı sıra artık İngilizce Word English Bible’ı temel alan Yorumsuz Türkçe Çevirisi vardır. Bu çeviride çevirmenler burada ilginç bir seçim yapmışlardır: Rabbimizin ismini “İsa” yerine “Yeşua” olarak çevirdiler. Peki, İncillerde Ἰησους (İēsous) olarak yazılan bu isim kendi zamanında nasıl telaffuz ediliyordu? Hangi diller kullanılıyordu? Buna dayalı olarak Rabbimize Türkçede “Yeşua” olarak hitap etmemiz doğru mudur, yoksa değil midir? Bu sonucu da neye dayandırıyoruz? Bu soruların cevaplarını bulmak için üç temel anlayışa başvuruyoruz: İlk olarak Eski Antlaşma’nın Grekçe çevirisi olan Septuaginta’da Ἰησους (İēsous) isminin hangi İbranice ve Aramice isimlerin çevirisi için kullanıldığına bakalım. İkinci olarak Rabbimizin yaşadığı M.Ö. ilk yüzyılda kullanılan dillere ve onların yaygınlıklarına bakacağız. Üçüncü olarak ise uygunlaştırma prensibine dayalı olarak Müjde’yi ve Kutsal Kitap çevirilerinde bu ismi nasıl ele almalıyız diye düşüneceğiz.
Tarih
Luther, Zwingli ve Calvin’in Sakrament Anlayışı
Zwingli ve Luther arasındaki ilişki, Rab’bin Sofrası ve birbirlerine yazdıkları polemik yazıları ile meşhurdur. Anlaşmazlık, Komünyon metinlerini temelde farklı şekillerde yorumladıkları için; Tanrı Sözü’nün anlaşılması, maddi dünyanın nesneleriyle ilişkisi, Mesih’in kişiliği ve varlığı, kilise gibi pek çok konuda temel teolojik yorum alternatifleri nedeniyle ortaya çıkmıştı. Zwingli ile Luther’in (uzlaşmaz) teolojik yaklaşımları Rab’bin Sofrası tartışmasına da yansımıştır. Bugünkü konumuz “Sakramentler konusunda Reformcu ve Lutherci anlayış” olacaktır. Bu konuyu ele almak üzere kısaca tarihsel bir genel bakış sunacağım ve ardından farklı Sakrament anlayışına baktıktan sonra Rab’bin Sofrası’nı örnek alarak farklı Tanrı anlayışlarını ele alacağım. Çünkü Tanrı’nın farklı anlayışlarının zirveye ulaştığı yer burasıdır.
Hizmet
Hristiyan Olmayan Sevdiklerimizi Kaybetmek: Mesih’teki Teselli
“Rab’bin yanına gitti.” Birçoğumuz, Hristiyan sevdiklerini kaybeden Hristiyanlardan buna benzer bir ifade duymuştur. Tanrı’nın bize garanti ettiği “Mesih İsa'ya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur” (Rom. 8:1) sözüyle teselli buluruz. Peki asla Rab’be iman beyanında bulunmamış bir sevdiğimiz öldüğünde teselli nasıl bulunur?
Kaynak
Ruhunuzu Koruyarak Kilise Kurmak
Kilise kurarken dışarıdan zorluklarla karşılaşmayı genelde bekleriz. Bunlar karşısında doğru olmak için dua ederiz ya da ruhsal savaşın gerektirdiği başka davranışlar sergileriz. Fakat içsel hazırlıkları yapmıyorsak karşılaşacağımız zorluklar ruhsal hayatımıza yıkım getirebilir. Tim Morey yazdığı kitabında bir kilise kurucusunun karakterini ve bilgeliğini geliştirmesinin gerekli olduğunu anlatır. Onun yazdıkları, hizmet eden bizlere bir rehberdir.
Kitap, hizmetçinin on alanda kendine sorması gereken sorular şeklinde konuyu ele almaktadır.