Bu sayfa yazdırılamaz.
Li-derkenar
Benimle Tanışmak İster misin?
“Yavrularım, kendinizi putlardan koruyun” diyor, 1. Yuhanna’nın son ayeti. Yuhanna, doğruluk, doğru öğreti ve sevginin önemini vurguladıktan sonra, son söz olarak “heykellerin önünde eğilmeyin” demek mi istemiştir? Sanmıyorum. “Kendinizi putlardan koruyun” demeden hemen önce, Yuhanna, “biliyoruz ki, Tanrı’nın Oğlu gelmiş ve gerçek Olan’ı tanımamız için bize anlama gücü vermiştir. Biz gerçek Olan’dayız, O’nun Oğlu İsa Mesih’teyiz. O gerçek Tanrı ve sonsuz yaşamdır” demişti. F. F. Bruce, buradaki put uyarısı hakkında, “maddi objelere karşı değil, Tanrı hakkındaki yanlış anlaşılmalara karşıdır” diyor. Mesih’te, Tanrı’yı gerçekten olduğu gibi tanımak için bize “anlama gücü” verilmiştir. Gerçek Tanrı bilgisine sahip olduğumuz halde, Tanrı’yı olduğu gibi değil, farklı tanımayı istediğimizde putperestlik etmiş oluruz.
Düşünce
Umut
Umut görünmez, ona dokunamayız, ancak onunla yaşayabiliriz. Umudun kendisi, geçip gitmeyen sonsuza dek kalıcı olan Tanrı’nın kendisindedir. Çünkü o ezelden ebede aynıdır ve kalıcıdır.
Kitap
Davamızı Dürüstçe Görelim: Hatalı Argümanlardan Kaçmanın Yolları
Teoloji ve ahlakla ilgili çeşitli görüşler ve duruşlar sergilendiğinde, bunlar üzerinde etraflıca düşünen bir Hristiyan hangisinin meşru olduğuna nasıl karar verir? Farklı görüşleri nasıl değerlendiririz? Kendi duruşumuzu nasıl değerlendirmeliyiz?
Tarih
Augustinus’ta Özgür İrade
Antik çağlarda bile özgür irade gibi bir konu üzerinde tartışan düşünürler vardı. Ancak Augustinus özgür irade hakkında yazan ilk düşünürdür. Özgür irade üzerine ilk yazılarından biri 388-395 yılları arasında yazdığı “De libero arbitrio”dur. Ayrıca Confessiones (İtiraflar) ve Tanrı Devleti adlı eserlerinde de bu konudan bahseder. Özgür irade hakkındaki tartışmalar günümüzde de devam etmektedir (bu konuda hiçbir zaman bugünkü kadar canlı tartışmalar olmamıştır). Bu makalede, “İnsan ne kadar özgürdür?” sorusu Augustinus’un cevabı doğrultusunda ele alınacaktır. İlk olarak, Augustinus’un özgür irade anlayışını, kendi yazdığı “De libero arbitrio” adlı eserine dayanarak sunacağım.
Hizmet
Etkili Ruhsal Danışmanlık: Bina Temeli Kadar Sağlamdır
Depremzede olmayı kimse istemez normal olarak! Aynı zamanda binanın depreme dayanacak kadar sağlam yapılması hem masraflı hem de zahmetli bir iş olduğundan herkes bu zahmet ve masrafa katlanmaya razı olmaz. Ama eğer biri sağlam bir bina inşa etmeye niyetliyse dikkat etmesi gereken ilk husus, sapasağlam bir temel atmak olmalıdır. Bunun gibi, ruhsal hizmetimizin güvenilir olabilmesi için de sapasağlam bir temel üstüne kurulması gerekir. Etkili ve güvenilir ruhsal hizmetin temeli de, Tanrı Sözü’nü doğru kullanmaktır. Nitekim Pavlus Timoteos’a, “Kendini Tanrı’ya makbul, gerçeğin bildirisini doğru kullanan, alnı ak bir işçi olarak sunmaya gayret et” demiştir (2Ti. 2:15). Günümüzün kilisesinde büyük ilgi gören ruhsal danışmanlık hizmeti de bu önemli kurala istisna değildir. Kutsal Kitap, danışmanlık hizmetine kaçınılmaz bir temel oluşturur. Ama bu temeli atmak için, Kutsal Yazılar’ı doğru yorumlama ve geçerli bir yöntemle sistematik teoloji geliştirme “zahmet”lerine katlanmamız gerekmektedir. Bu makalede Kutsal Kitap’a dayalı teolojinin etkili ruhsal danışmanlığa sağladığı bazı temel kavramlara bakacağız.
Kaynak
Da Vinci Şifresi’ni Çözmek
2004 yılın başlarında Türkiye’de en çok satan kitap, Dan Brown’in DaVinci Şifresi adlı romanıdır. Aynı kitap, ilk yayımlandığı Amerika’da kesintisiz olarak 54 haftadır en çok satan üç kitap arasında bulunmaktadır. Tabii, cinayet, cinsellik ve feminizm gibi konuları Hristiyanlık’ın yüzyıllarca süren vicdansız bir komplo olduğu mesajı içinde işleyen sürükleyici gerilim türündeki bir romanın sansasyon yaratması şaşırtıcı değildir. Eserin Amerika’daki asıl yayımcısı olan Doubleday’in böyle bir sansasyonu hem beklediği, hem de teşvik ettiği açıktır. Çünkü romanı piyasaya sürmeden önce Doubleday, tanıtım amacıyla kitabın 10.000 tanesini medyaya bedava olarak dağıttı. Bu, Dan Brown’in daha önce yazdığı herhangi bir romanın bütün satışlarını aşan bir rakamdır. Bir Hristiyan olarak ne diyebilirim? Sapık inanç yok satar!