Ana içeriğe atla

Sitemiz işleyişi için sadece bu siteye ait çerez kullanmaktadır. Üçüncü parti çerez kesinlikle kullanılmamaktadır.
Daha bilgi edinin.

Makaleler: Li-derkenar

Makaleler: Li-derkenar

Li-derkenar kilise önderlerini düşündürüp, Mesih gibi önderlik yapmalarına hardımcı olan bir köşe yazısı dizisidir.

Li-derkenar

Li-derkenar: Farklı Olmanın Tadı

Haber programlarında önemli olaylar güvenilir bir biçimde aktarılarak yorumlanmalıdır. Ama seyirci eğlendirilmek isteyince haberler magazinleştirilir. Gerçek olaylar yeteri kadar heyecan verici olmayınca da “mankenlik” haberlere başvurulur. Seyirciler masalları gerçeğe tercih ederse haber programlarının yapımcıları ne yapsınlar? Seyirci velinimet değil midir? Fakat bu işin ilginç bir yanı var: Haberler magazinleştikçe reyting artar ama saygınlık düşer. Popüler olmak her zaman inanılır olmak anlamına gelmez. Medyadaki bu gelişmeler bizi hangi açıdan ilgilendirebilir? Öğrenmek için okumaya devam edin.

Konular: Ruhsal Yaşam

Li-derkenar

Ne biçim insansın ... Mesih’te?

Kilise olarak amacımız Mesih’i tanımak ve tanıtmak, hep birlikte de O’na benzer hale gelmek. Bu sürecin sonucunda da Rabbimiz hak ettiği gibi yüceltilecektir. Tek yüceltilecek, övülecek O’dur, yüceliğini, onurunu, övgülerini başkasına bırakmaz (bkz. Yşa. 42:8). O zaman hizmette başka kardeşlerle “onur yarışı”na girmem anlamsız olduğu kadar zararlı bir davranıştır! Bedenin bir üyesi olarak Tanrı’nın beni kendi sevecen ve hikmetli takdirine göre nasıl bir amaçla bedene yerleştirdiğini anlayarak O’nun iradesine uygun bir şekilde işlemeye gayret etmeliyim, bununla da tatmin olmalıyım.

Konular: Kilise’de Hizmet, Ruhsal Yaşam

Li-derkenar

Nesnel, Bulaşıcı, Ölümcül

Fark edilmez, en azından hemen. Başlarda belirtisi olmayınca da kimi insan varlığını inkâr eder. Önlem almaya yanaşmaz, önlem alanlarla da alay bile eder. Ama insanın bunun varlığının farkında olmaması gerçek olmadığı anlamına gelmez. Nesneldir. İnansak da inanmasak fark etmez. Varlığını düşüncelerimizden bağımsız olarak sürdürür. Gerçektir.

Konular: Dünya Görüşü, Hristiyan İlahiyatı, Ruhsal Yaşam

Li-derkenar

Özlediğimiz İlgi

"Arayan soran oldu mu?” Eskiden eve gelince kapıdan girer girmez sorduğumuz ilk sorulardan biri bu olurdu. İnsan olmak, ilişkisel olmak demektir. Yürek ilişki arzular. İlişkilerde süreklilik de arar. Şimdilikse aidiyet, ilişki ve ilgiye susamışızdır. Ama bir ilahide söylendiği gibi, “Susuz kalbimi tatmin eden var, sen ya Rab İsa! Sen ya Rab İsa!” Rabbimiz bizi sever, sürekli bize ilgi duyar.

Konular: Ruhsal Yaşam

Li-derkenar

Rab’bin Sesini Tanımak…

Mezmur yazarı, “Ayrılmam hükümlerinden, çünkü bana sen öğrettin” diyor (Mez. 119:102). Bu imanlının Tanrı’nın hükümlerinden vazgeçmeye niyeti yoktu. Rab’bi izlemeye kararlıydı. Neden? “Çünkü” diyor, “bana sen öğrettin.”

Konular: Ruhsal Yaşam

Li-derkenar

Ruhsal Önderin Övgü Sınavı

Nükteli bir söz var: “kerameti kendinden menkuldür.” Bir kişinin hakikaten kerameti varsa, bu durum zaten kendine dikkat çeker, dillerde dolaşır. Ama ya kerametin haberini yayan tek kişi “ermiş” kişi olursa...? Sanırım “ermiş” olmanın püf noktası, kendisi için reklâm yapmaya gerek duymamak olur! Övgü söz konusu olduğunda, inisiyatif erdemlerimizi fark eden diğer kişilerden gelmelidir.

Konular: Dünya Görüşü, Kilise’de Hizmet, Ruhsal Yaşam

Li-derkenar

Sevindirici Acı

Bazı durumlarda acı, sevince kavuşmak için, geçmemiz gereken bir geçit olur. Üç oğlum var, ellerinizden öperler. İlk bebeğimizi beklerken kendisi de anne olan bir hanım, “Unutma, doğum sancısı hayat veren acıdır” diyerek eşimi yüreklendirdi. Doğum sancısı insanın çekebileceği en şiddetli ağrıdır derler. Buna rağmen, insan soyu tükeneceğine çoğalıyor. Neden? Çünkü o yepyeni hayat doğunca, en korkunç ağrılar bile unutulur. Nitekim Rab İsa, “Kadın doğum yapacağı zaman ağrı çeker. Çünkü saati gelmiştir. Ama doğurunca, dünyaya bir çocuk getirmenin sevinciyle çektiği acıyı unutur” (Yu. 16:21) dediğinde bu benzetmeyi kendisi hakkında kullanıyordu. Kutsal Kitap’ın bu kavram hakkında daha neler yazdığın öğrenmek için devamını okuyun.

Konular: Dünya Görüşü, Ruhsal Yaşam

Li-derkenar

Son Çünkü

Bağlaç. Yani cümlede iki düşünce arasında ilişki kuran yardımcı kelimeler: eğer, ile, çünkü, böylece, veya, ama gibi. Kubbealtı Lugatı’ndaki bağlaç maddesi şöyle diyor: “Yalnız başına anlamı olmayıp ... kelime öbeklerini veya cümleleri birbirine bağlamaya yarayan kelimeler.” Anlamsız ama işe yaramaz değil. Dahası var: Muharrem Ergin hoca bunların hepsinin Türkçeye yabancı olduğunu, dile sonradan göç ettiklerini söyler: “Türkçede aslında bağlama edatı yoktu. Bağlama edatları Türkçede sonradan ve yabancı dillerin tesiri ile ortaya çıkmıştır.” Süleyman’in Özdeyişleri kitabının yorumunda bağlacın çok önemli bir fonksiyonu vardır. Bunu daha yakın bir şekilde inceleyelim.

Konular: Yorum Bilimi

Li-derkenar

Sonuçtan Sonra, Başlangıçtan Önce

Kararlarımız sonuçlara gebedir. Sonuçlarsa bir takım yeni kararlar gerektirir. Bu günlerde verdiğimiz kararlara gelecekten bakılınca “tarihsel gelişmeler” olacaklar.

Konular: Dünya Görüşü, Ruhsal Yaşam

Li-derkenar

Suç Patateste Değil

Yeni Antlaşma’nın Önderlik Mektupları’nda (1. ve 2. Timoteos ile Titus) “sağlam öğreti” kavramı vurgulanır (bkz. 1Ti. 1:9; 6:3; 2Ti. 1:13,43; Tit. 1:9, 13; 2:1). Sağlam öğreti, özetle, elçilerin ilettiği Müjde’dir. Bu mektuplarda sağlam öğreti vurgulanır, çünkü Müjde’den “farklı” öğretiler yayan sahte öğretmenler ortaya çıkmıştır. Pavlus, “sağlam” diye çevrilen Grekçe kelimeyi kullanarak tıptan alınan bir benzetmeyle elçilerin Müjde doğrultusundaki öğretinin herhangi açıdan zayıf değil, “sağlıklı” olduğunu belirtmektedir. Buna karşın, sahte öğretmenlerin öğretileri sağlıksız ve zararlıdır.

Konular: Dünya Görüşü, Ruhsal Yaşam