Makaleler
Makaleler
Li-derkenar
Bilinen Bilinmezler
Bir siyasetçi sorunlu bir durum hakkında, “Bilinen bilinmezler var, bilinmeyen bilinmezler de var” dediği için kendisiyle çok dalga geçildi. Bizim geleceğimizde de bir bilinen bilinmez var. Elçi Yuhanna şöyle der: “Sevgili kardeşlerim, daha şimdiden Tanrı'nın çocuklarıyız, ama ne olacağımız henüz bize gösterilmedi. Ancak, Mesih göründüğü zaman O'na benzer olacağımızı biliyoruz. Çünkü O'nu olduğu gibi göreceğiz” (1Yu. 3:2).“Ne olacağımız henüz bize gösterilmedi.” Mesih’i gördüğümüzde dönüştürüleceğiz, O’na benzer olacağız. Günah işlemeyen, ölümsüz, dipdiri yüce varlıklar olacağız. Bu bilinir. Ama o yüceliğin tam olarak nasıl olacağı bilinmez. İmanlının bir bilinen bilinmezi yani.
Kitap
Tanrı’nın Davut ile Antlaşmasının Işığında Tanrı’nın Oğlu Unvanı
İsa Mesih’in bir sürü unvanı vardır. Bunların çoğunluğu anlamada zorluk yaratmaz. Ancak, özellikle yaşadığımız Müslüman ülkede “Tanrı’nın Oğlu” unvanı zorluk yaratmaktadır. Peki, bu unvandan ötürü oluşan gücenmeyi bertaraf etmek mümkün mü? İnancımızı savunurken bu unvanla ilgili yaklaşımız nasıl olmalı? Bunun cevabını kısmen Tanrı’nın Oğlu unvanının kökenlerine bakarak bulabiliriz. Eninde sonunda İsa Mesih ile karşılaşan her insanın, O’nun benzersiz bir şekilde Tanrı’nın Oğlu olduğunu kabul etmesi gerekecek. Bu makalede bulunan açıklamanın bu sürece yardımcı olacağını umuyorum.
Kitap
Eski Antlaşma İmanlıları ile Yeni Antlaşma İmanlıları: Kurtuluş Eski Antlaşma’da Aynı mıdır?
İki Antlaşma arasındaki ilişkileri inceleme konusu, teologların adanmışlığının ve yöntemlerinin önemli bir ölçütüdür. Bu alanda önemli birkaç konu var: Eski Antlaşma’nın Yeni Antlaşma’da kullanılması, her iki antlaşmadaki kurtuluş meselesi ve Yeni Antlaşma imanlılarının Eski Antlaşma karşısındaki duruşu.
Li-derkenar
Bizim “Selfie”ler, Van Gogh’un Otoportreleri ve Ustamızın Takım Çantası
Kendimizi belgeleme eğilimimiz esasında şaşılacak bir davranış değildir. Kendi varlığımız, tabii ki, bizim için kaçınılmaz bir önem taşır! Peki bir Hristiyan temel olarak kendisini belgelemek veya ortaya koymak iyi bir şey midir?
Hizmet
Önder ve Cinsel Günahlar
Cinsellik iyi bir şeydir. Tanrı hem soyumuzun devam etmesi hem de bu sürecin eşler için zevkli bir süreç olması amacıyla cinselliği bu biçimde kutsamıştır. Ama cinselliğin iyi olması tasarlanan sınırlar içinde kalmasyla mümkündür.
Kaynak
İnlerken Sevinmek: Tedavi Edilemez Kanser ve Mesih’te Yaşamla Güreşi
J. Todd Billings 2012 yılında Multipl Miyelom diye bilinen agresif bir kanser hastalığına yakalanır. 39 yaşındaki bu adam tüm bu süreç aracılığıyla inleyerek yakarmanın anlamını öğreniyor. Öğrendikleri gerçekler teolojik değildir. Öğrendikleri bu denenme sürecinde, Tanrı’yla yürüyüşünde ve başkalarının ona hizmetinde yaşanmıştır. Billings’in kitabı, inlerken yakarmanın Mesih imanlısının hayatındaki yeri konusunda muhteşem bir kaynaktır; bizi birey olarak doğru şekilde acı çekmeye yöneltir ve acı çeken kişilere nasıl hizmet edeceğimizi gösterir.
Kitap
Dünyada Niçin Kötülük Var? Yaratılış 3:14-19’un Bir Yorumuyla
Dünya felaket bir halde. Dünyanın her tarafından duyduğumuz savaş ve felaket haberleri pek çok kişinin umutsuzluğa düşmesine neden oluyor. Aile içindeki tacizler de kötülüğün en samimi ortamlarda bile mevcut olduğunu gösteriyor. Kutsal Kitap kötülüğün insan üzerinde nasıl güç kazandığını ve neden bu duruma düştüğümüzü açıklar. Yaratılış 3:14-19, insanlığın kendisini bulduğu durumu doğru anlamak için çok önemli bir temeldir.
Li-derkenar
Sonuçtan Sonra, Başlangıçtan Önce
Kararlarımız sonuçlara gebedir. Sonuçlarsa bir takım yeni kararlar gerektirir. Bu günlerde verdiğimiz kararlara gelecekten bakılınca “tarihsel gelişmeler” olacaklar.
Kaynak
Türkçe Tanrıbilimsel Kütüphane İçin Gerekli Temel Yayımlar
Biz yorumcuların yorumlarımızı doğru yapabilmek için genellikle yardıma ihtiyacımız olur. Bazen kültürel bağlamları bilemeyiz veya unutmuşuzdur. Tarihin tüm akışını da aklımızda tutamayız. Belirli bir kitapçığın yazılış tarihini veya konumunu hatırlayamayız. Bazen de çözümleyemediğimiz bir bölümle karşı karşıya geliriz. Bundan dolayı diğer bilgili ve okumuş tanrıbilim âlimlerinin hazırladığı yazılara başvurmamız gerekir. Geçenlerde birileri bize Türkçe kitaplardan oluşan bir tanrıbilimsel kütüphanede nelerin olması gerektiğini sormuştu. Bu makalede hazırladığımız listeyi bulabilirsiniz.
Li-derkenar
Fikir Sahibi Olup Zikir Sahibi Olmamak...
Kişisel bir zaafım var. Çok konuşkanım. Türkçedeki “fikir sahibi olmadan zikir sahibi olmak” deyimi akla gelir. Bir vatandaş bu olayı kısa bir şekilde tanımlamıştır: “Dolmadan taşmaktır”! Peki, ama hiçbirimiz bilgisiz değiliz. Belirli bir yere kadar birikimimiz vardır. Yani, “dolmamış” sayılmayız. Bildiklerimizi başkalarına anlatmayacak mıyız yani? Özdeyişler’den bu konuyla alakalı olarak anlamlı bir ayet var: “İhtiyatlı kişi bilgisini kendine saklar, Oysa akılsızın yüreği ahmaklığını ilan eder” (Özd. 12:23). Bruce Waltke bu ayeti şöyle açıklar: “…Doğru durumu bekleyecek kadar özdenetimli ve ne zaman açıklaması gerektiğini bilecek kadar sağduyuludur…”