Makaleler
Makaleler
Li-derkenar
Benimle Tanışmak İster misin?
“Yavrularım, kendinizi putlardan koruyun” diyor, 1. Yuhanna’nın son ayeti. Yuhanna, doğruluk, doğru öğreti ve sevginin önemini vurguladıktan sonra, son söz olarak “heykellerin önünde eğilmeyin” demek mi istemiştir? Sanmıyorum. “Kendinizi putlardan koruyun” demeden hemen önce, Yuhanna, “biliyoruz ki, Tanrı’nın Oğlu gelmiş ve gerçek Olan’ı tanımamız için bize anlama gücü vermiştir. Biz gerçek Olan’dayız, O’nun Oğlu İsa Mesih’teyiz. O gerçek Tanrı ve sonsuz yaşamdır” demişti. F. F. Bruce, buradaki put uyarısı hakkında, “maddi objelere karşı değil, Tanrı hakkındaki yanlış anlaşılmalara karşıdır” diyor. Mesih’te, Tanrı’yı gerçekten olduğu gibi tanımak için bize “anlama gücü” verilmiştir. Gerçek Tanrı bilgisine sahip olduğumuz halde, Tanrı’yı olduğu gibi değil, farklı tanımayı istediğimizde putperestlik etmiş oluruz.
Kitap
Kutsal Ruh Kişisi ve Eylemi
Kutsal Ruh, “Üçlübirlik’in utangaç üyesi” olarak adlandırılmıştır. İsa Ruh’u tanımlarken, “Kendiliğinden konuşmayacak, yalnız duyduklarını söyleyecek” (Yuhanna 16:13) demiştir. Ancak Ruh’un dünyadaki eylemi ve imanlının yaşamında Ruh’un hizmeti göz ardı edilmemelidir. O’nun eylemi, dünyanın Tanrı’nın isteğini gerçekleştirmede ve yaşamlarımızı değiştirmede önemlidir.
Li-derkenar
Suç Patateste Değil
Yeni Antlaşma’nın Önderlik Mektupları’nda (1. ve 2. Timoteos ile Titus) “sağlam öğreti” kavramı vurgulanır (bkz. 1Ti. 1:9; 6:3; 2Ti. 1:13,43; Tit. 1:9, 13; 2:1). Sağlam öğreti, özetle, elçilerin ilettiği Müjde’dir. Bu mektuplarda sağlam öğreti vurgulanır, çünkü Müjde’den “farklı” öğretiler yayan sahte öğretmenler ortaya çıkmıştır. Pavlus, “sağlam” diye çevrilen Grekçe kelimeyi kullanarak tıptan alınan bir benzetmeyle elçilerin Müjde doğrultusundaki öğretinin herhangi açıdan zayıf değil, “sağlıklı” olduğunu belirtmektedir. Buna karşın, sahte öğretmenlerin öğretileri sağlıksız ve zararlıdır.
Kaynak
Övüngenlik: Unutulmuş Kötü Alışkanlık
DeYoung, günümüz Hristiyan topluluklarında oldukça az söz edilen bir konuyu ele alır. Geçmişte övüngenlik çok fazla dikkat çeken bir konuydu. Çöl Babaları (ilk Hristiyan münzeviler ve keşişler) övüngenliği anlamak ve ondan kaçınmak için büyük çaba sarf ettiler. DeYoung, bu kötü alışkanlığın modern toplumdaki örneklerini göstererek bu konu başlığını günümüze taşımaktadır. Bu zamana dek çok az önemsediğimiz bir günah hakkında bize, okuyucularına meydan okur.
Hizmet
Korku Dolu Bir Dünyada Yaşamak
2016 Şubatı’nda yaşamımda yavaş yavaş büyüyen bir korkuyla burun buruna geldim. O ana birkaç ay kala, diğer insanların araba kullanma tarzlarıyla ilgili daha gergin ve bana ve aileme neler olabileceğine dair daha korkulu olmaya başladığımı fark etmiştim. Dünyada onca korkunç şey oluyordu ve bu olayların hayatımın yönünü değiştireceğinden korkuyordum. Gelecek hakkında korkularım vardı ve bunlar bana stres yaratıyordu. İşte o Şubat’ın sonunda Rab bana konuştu.
Hizmet
Evli mi, Bekâr mı?
İsa Mesih’i içtenlikle seven ve izlemek isteyen herkes, O’na hizmet etmeyi arzular. Bazı kardeşler hizmetin önünde evliliği, bazıları da bekârlığı engel olarak görürler. Ne var ki, böyle bir engel gerçekte yoktur; bu sadece bizim zihnimizde var olan bir sorundur. Aslına bakılırsa, hizmetimiz için genellikle hiçbir engel yoktur. Çünkü Tanrı bizleri nasıl bir yaşama çağırdıysa, hangi hizmeti verdiyse, bunun için gerekli donanımı da sağlamıştır. 2. Petrus 1:3’e göre, Tanrı yolunda yaşamak ve yürümek için gereken her şey bize verilmiştir.
Tarih
Anadolu’da İncil Tohumu Atmak
Leavening the Levant 1819’dan 1913’e kadar Anadolu’daki Protestan hizmetin gelişimini ve Protestan kiliselerin durumunu ele alır. Günümüzde O’nun hizmetinin yayılmasını arzulayanların Tanrı’nın yıllar önce bu ülke için neler yaptığını bilmelerinin onları teşvik etmesi arzusuyla, Dr. Greene’nin kitabından alıntılar sunmaktayız.
Li-derkenar
Karanlık Kuşakta Parlayan Işık
Hâkimler kitabında defalarca tekrarlanan bir cümle var: “O dönemde İsrail'de kral yoktu. Herkes dilediğini yapıyordu” (Hâk. 21:25). Anlaşılan İsrail halkına bir çoban lazımdı, onları Rab’bin sadakat ve kutsallık yollarında güdecek iyi bir kral lazımdı! Ama yoktu. Ama bu karanlık kuşakta, Beytlehem Kenti’nde bir adam vardı ki, sanki o zifiri karanlıkta parıl parıl parlayan ışık gibiydi. Adı Boaz’dı. Rut kitabının Hâkimler dönemine rastladığını hatırladığımızda, Boaz gibi bir insanın varlığı bizi hem şaşırtır, hem içimizi ferahlatır. Böyle güzel, Rab’bi seven, dört dörtlük bir imanlı nereden çıktı bu karanlık kuşakta?
Düşünce
Birbirimizi Yargılamak Üzerine Düşünceler
Geçenlerde Facebook’ta gezinirken, takip ettiğim bir kurumun paylaştığı bir resim gördüm. Kurbağa Kermit şöyle güzelce arkasına yaslamış çay içiyor. Resim pek hoş ve dinlendiriciydi, gülümsedim. Ama resmin üzerindeki yazıları okuyunca gülümsemem hemen kayboldu: “Beni yargılamaya yetkin olduğunu bilmiyordum. İsa seni işe mi aldı?” yazıyordu. İçim biraz buruldu, biraz öfkelendi. Çünkü bu kısa ifadede derin bir gerçek vardı ve bu bizi çok etkileyen bir gerçekti.
Kaynak
Kardeşim, Kimliğin Nerede?
Kimsin sen? Bir insana kimliğini ne kazandırır? Hangi temel üzerine benlik algını kuruyorsun? Cevabın, doğru ya da yanlış olsun, yaşamını belirler. Kim olduğumuzu tanımlamanın yanlış yolları, doğal olarak yüreklerimizden kaynaklanmaktadır ve çevremizi sarmalayan dünya sayısız sahte kimlik vaaz eder ve model oluşturur. Ama İsa kim olduğumuzu öğrenmemiz için sezgi karşıtı ve kültür karşıtı bir yol haritası çizer ve önümüzde yürür. Gerçek kimliğin, Tanrı’nın bir armağanıdır, şaşırtıcı bir keşiftir ve devamında adanmış bir seçimdir.