Makaleler
Makaleler
Li-derkenar
Li-derkenar: Farklı Olmanın Tadı
Haber programlarında önemli olaylar güvenilir bir biçimde aktarılarak yorumlanmalıdır. Ama seyirci eğlendirilmek isteyince haberler magazinleştirilir. Gerçek olaylar yeteri kadar heyecan verici olmayınca da “mankenlik” haberlere başvurulur. Seyirciler masalları gerçeğe tercih ederse haber programlarının yapımcıları ne yapsınlar? Seyirci velinimet değil midir? Fakat bu işin ilginç bir yanı var: Haberler magazinleştikçe reyting artar ama saygınlık düşer. Popüler olmak her zaman inanılır olmak anlamına gelmez. Medyadaki bu gelişmeler bizi hangi açıdan ilgilendirebilir? Öğrenmek için okumaya devam edin.
Kaynak
Da Vinci Şifresi’ni Çözmek
2004 yılın başlarında Türkiye’de en çok satan kitap, Dan Brown’in DaVinci Şifresi adlı romanıdır. Aynı kitap, ilk yayımlandığı Amerika’da kesintisiz olarak 54 haftadır en çok satan üç kitap arasında bulunmaktadır. Tabii, cinayet, cinsellik ve feminizm gibi konuları Hristiyanlık’ın yüzyıllarca süren vicdansız bir komplo olduğu mesajı içinde işleyen sürükleyici gerilim türündeki bir romanın sansasyon yaratması şaşırtıcı değildir. Eserin Amerika’daki asıl yayımcısı olan Doubleday’in böyle bir sansasyonu hem beklediği, hem de teşvik ettiği açıktır. Çünkü romanı piyasaya sürmeden önce Doubleday, tanıtım amacıyla kitabın 10.000 tanesini medyaya bedava olarak dağıttı. Bu, Dan Brown’in daha önce yazdığı herhangi bir romanın bütün satışlarını aşan bir rakamdır. Bir Hristiyan olarak ne diyebilirim? Sapık inanç yok satar!
Hizmet
Zaman: Efendimiz mi, Kölemiz mi?
Galatyalılar 5:13-26 ayetleri, Kutsal Ruh’un meyvelerinin hayatımızda nasıl oluştuğunu anlatır. Ruh’un Kutsal Yazılar aracılığıyla gelen dürtüsüyle oluyor. Ruh’un meyveleri en açık şekilde, başkalarıyla olan ilişkilerimizde görülür. Bu meyvelerden biri, özdenetim, başkalarıyla ilişkilerimizde dilimizi, duygularımızı, zamanımızı, kararlarımızı v.s. nasıl kullandığımızda görülüyor. Özdenetim, ruhsal önderin ayırt edici özelliklerinden biridir. Özdenetim için Ruh’un gücüne muhtaç olduğumuz alanlardan biri, zamanı kullanma biçimidir. Zamanı nasıl kullanacağımız konusunda gücünü Ruh’tan alan bir disipline sahip değilsek, yüklendiğimiz hizmetle ilgili koşuşturmalar bizi yönetimine alıp esir edecektir! Aşağıda, daha etkili birer önder olmanız için zamanı nasıl yöneteceğinize dair birkaç örnek bulacaksınız.
Hizmet
Ruhsal Danışmanın Danışmanı: Bağışlayabilmek
Dan Allender ve Tremper Longman’ın Bold Love kitabından bağışlama üzerine birkaç temel fikrinin derlemesi
Li-derkenar
Taş Fırın Çoban?
Devlette, şirkette veya ailede bir lider nasıl biri olmalıdır? Türkçe’mi ilerletmek için bir arkadaşa “uysal” kelimesinin nasıl bir çağrışım yaptığını soruyordum. O sıralarda ona, “‘Uysal lider’ olur mu?” diye sordum. Arkadaşım çok güldü. “Olmaz!” dedi. “Lider uysal olmaz, sert olur” dedi. Yine de, bir lider tanıyorum ki, O’nun liderlik anlayışı bundan çok farklıdır. O’nun adı İsa’dır. O’nun liderlik anlayışına dikkatlice bir bakalım.
Düşünce
Dünya Görüşü: Yaratıcılığın Tanrısal Yanı
İman yaşantımızda, hizmetimizde ve bütün eylemlerimizde bir farklılık yaratacaktır. Bu Tanrı’nın bedeninin zenginliğini ve renkliliğini yansıtacaktır. Yaratıcılık, özgünlük ve bireyselleşme açısından çok ciddi bir önem taşımaktadır.
Hizmet
Neden Yazmayalım ki?
Yazmak cidden yaşananları ya da biriktirilenleri kalıcı kılmak mıdır? İnsan yazarsa ne olur? Yazmazsa ne olur? Hem niye yazalım ki? Onca teknolojik gelişme varken. Alırım bir kamera kalıcı olmasını istediğim her şeyi çeker, ölümsüzleştiririm.
Li-derkenar
Ruhsal Önderin Övgü Sınavı
Nükteli bir söz var: “kerameti kendinden menkuldür.” Bir kişinin hakikaten kerameti varsa, bu durum zaten kendine dikkat çeker, dillerde dolaşır. Ama ya kerametin haberini yayan tek kişi “ermiş” kişi olursa...? Sanırım “ermiş” olmanın püf noktası, kendisi için reklâm yapmaya gerek duymamak olur! Övgü söz konusu olduğunda, inisiyatif erdemlerimizi fark eden diğer kişilerden gelmelidir.
Li-derkenar
Kendiliğimden Bir Şey Söyleyemem
Kim böyle konuşur? Sorumluluk üstlenmekten kaçan, vatandaşı başından savmaya çalışan bir memur mu? Yoksa daha bilgili kişiye danışmadıkça ne söyleyeceğini bilemeyen, özgüveni olmayan bir acemi mi? Başka bir olasılık var: Baba Tanrı’nın bildirisini en ufak şekilde çarpıtmamaya kararlı “sadık ve gerçek tanık” olan Rab İsa Mesih.
Kitap
Güçsüz Pavlus: Güçsüzlüğe Nasıl Bakmalıyız?
Güçsüz olmak hoşumuza gitmez. İkinci olmak da hoşumuza gitmez. İnsanlar güçlü, en iyi ve kazanan kişiler olmak isterler. Bunu anlamak için koşu yarışına katılan birine, herhangi bir politikacıya ya da bir futbol takımını destekleyen birine sormanız yeter! Hristiyan önderler de bu tavrı takınabilir. “Rab’be en mükemmel şekilde hizmet etmek” ve “sahip olduğumuzun en iyisini Mesih’e vermek” konusundaki ruhsal konuşmalar, çoğu kez güçsüz ya da ikinci olmaya ne denli isteksiz olduğumuzu gizlemeye yöneliktir. Güçsüzlüğe nasıl bakmalıyız? Pavlus’un güçsüzlük konusundaki düşüncelerine; güçsüz olmanın o kadar kötü bir şey olmadığını ondan öğrenmeye çalışalım.