Makaleler
Makaleler
Kitap
Dünyanın ve Tarihin “Çözülememiş” Sorunu Irkçılık (Ayrımcılık)
İnsanlar Tanrı’nın iyi ve bilge planının ürünüdür. Tanrı’nın yarattığı insan, bütün yaratılış gibi, “çok iyiydi” (Yar. 1:31). Buradaki “iyi” kelimesi hem nicel hem de nitel bakımdan insanın eksiksiz, Tanrı’nın yaratma amacına uygun olduğunu gösterir. Irkçılık günahtır, çünkü Tanrı’nın bilgece yaratma amaçları yok sayar. Bizler “insan” olarak özde aynıyız Tanrı’nın gözünde.
Li-derkenar
Azınlıkta olma arzusu...
“Doğru bildiğin yolda yalnız yürüyeceksin.” Bu söz çok mu idealist? Prensiplerimize kahramanca bir inatla bağlı kalmalıyız ve kimsenin bizi reddetmesinden korkmamalıyız der sanki. Acaba, bu sözün geçerli olması mümkün mü?
Hizmet
Kavgacının Ayırt Edici Göstergeleri
Kavgalar öyle kendiliğinden olmaz. Kavgalara insanlar sebep olur. Elbette, dürüstçe fikir ayrılıklarını ve aynı fikirde olmamaya razı olma meselleri var, fakat Kutsal Kitap kavgacılığı bundan farklı ele alır. Kavgalar, en azından Özdeyişler’de gereksiz münakaşalar olarak görülür; onurlu insanların da (Özd. 17:14; 20:3), ihtiyarların da kaçındığı (1Ti. 3) bir şeydir; sevgiyle azarlamanın veya ilkeli bir kanaatin ürünü olarak değil, insanların kavgacı ve geçimsiz olmasından meydana gelir. Öyleyse kavgacı insan nasıl biridir? Ayırt edici göstergeleri nelerdir?
Li-derkenar
Yanıldım Sandım, Ama Yanıldım!
Kutsal Kitap yaratılışın “amaçsızlığa teslim” edildiğini söyler (Rom. 8:20). Biz de Mesih’in yeniden gelip “zavallı bedenlerimizi” değiştirmesini dört gözle bekliyoruz (Flp. 3:21). Hasarlı dünyada yaşayan hasarlı insanlarız. Gün be gün birlikte yaşadığımız yürek, “Her şeyden daha aldatıcıdır” (Yer. 17:9). Sonuç olarak, yanılmak işten bile değil. Nitekim Yakup, imanlılara hitaben, “hepimiz çok hata yaparız” demiştir (Yak. 3:2). Ama kendimizi öyle görmeye meyilli değiliz. Tanrı’nın hikmeti, “İnsan izlediği her yolun doğru olduğunu sanır” der. Acayiptir, kardeşin gözündeki çöpü idrak ederiz ama kendi gözümüzdeki mertekten habersiziz.
Tarih
Birinci Yüzyılda Hristiyanların Gördüğü Zulüm
Schnabel’in makalesinde, Mesih’i ilk izleyenlerin gördüğü zulüm olayları araştırır. “İsa’nın ilk izleyicilerinin gördüğü tüm zulümle ilgili araştırma, Hristiyanlara yönelik sözlü ve fiziksel saldırıların her tarafa yayılmış olduğunu gösterir. Roma İmparatorluğu’nda herhangi bir zulüm görülmediği belirtilen iller yalnızca Kıbrıs, Kilikya ve Pamfilya’dır (ayrıca birinci yüzyılda açıkça herhangi bir misyonerlik faaliyetinin kayıtlara geçmediği iller olan İspanya ve Mısır).” Schnabel Elçilerin İşleri’nde görülen zulüm olaylarını şöyle derlemiştir.
Hizmet
Derin Derin Düşünmek
Derin derin düşünmek esasen canımızın değişimi için Tanrı’yla işbirliği yapmaktır. Canımızın aklımız, irademiz ve duygularımız olmak üzere üç ana kısmı olduğuna daha önce değinmiştik. Derin derin düşünmek, bu alanlarda bir değişimin gerçekleşmesi için Kutsal Ruh’la birlikte çalışmaktır.
Kaynak
Teolojiyi Küreselleştirmek: Dünya Çapında Hristiyanlık Çağında İnanç ve Uygulama
Birçok kültürde yer bulan bir inanç olarak Hristiyanlık hem “çekirdek, öz” hem de “yerel” bir inanca sahiptir. Başka deyişle, dünyanın her yerinde bulunan Hristiyanların bağlı kaldığı bir sistematik teoloji çekirdeği vardır. Fakat belirli bağlamsal ihtiyaçlara karşılık olarak Hristiyanlığın ifadesi olan yerel Hristiyan inançlar da mevcuttur.
Li-derkenar
Özlediğimiz İlgi
"Arayan soran oldu mu?” Eskiden eve gelince kapıdan girer girmez sorduğumuz ilk sorulardan biri bu olurdu. İnsan olmak, ilişkisel olmak demektir. Yürek ilişki arzular. İlişkilerde süreklilik de arar. Şimdilikse aidiyet, ilişki ve ilgiye susamışızdır. Ama bir ilahide söylendiği gibi, “Susuz kalbimi tatmin eden var, sen ya Rab İsa! Sen ya Rab İsa!” Rabbimiz bizi sever, sürekli bize ilgi duyar.
Düşünce
Günümüz Dünyasında Kutsal Kitap: Transseksüel
Son zamanlarda Batı dünyasında transseksüellik konusu hükümet, medya ve hatta kilisede daha da konuşulur olmuştur. James Anderson bunu çok iyi ifade eder: “Bu meseleyle ilgili insanlık tarihinde gelinen son nokta, transseksüelliği yaşamın her alanına yerleştirme, normalleştirmedir; sadece popüler kültürün (medyanın, Hollywood’un vs.) sağladığı güçle değil, hükümet yetkilerini artan ölçüde kullanarak da.” Görüş ve değerlerin değişmekte olduğu bu zamanda konuyla ilgili Kutsal Kitap’a dayalı bir anlayışa sahip olmak önemlidir.
Kitap
Rab’bin Sofrası’yla İlgili Sorular ve Cevaplar
Türkiye’deki kiliselere ziyaretlerim sırasında, Rab’bin Sofrası’yla ilgili çeşitli sorular işittim. Burada en yaygın sorulan soruları yanıtlamak isterim.