Makaleler
Makaleler
Kitap
İnsanın Değeri
Ülkemizin ve dünyanın en büyük sorunlarından biri insanın değerinin yeterince anlaşılmaması ve yaşama tam olarak geçirilememesidir. Aslında birçok sorunun kaynağı insana hak ettiği değerin verilmemesidir. Bu sorun çözüldüğünde birçok diğer sorun da çözülecektir. Çünkü insanların değer gördüğü yerlerde insanlar kapasitelerini daha fazla kullanabilecekler ve birçok sorunun üstesinden gelebileceklerdir.
Kitap
Ağın Üzerinde Yaşamak: Kutsal Kitap Yorumunda Tümevarım Yönteminin Önemi
Kutsal Kitap’a dayalı teolojik sistem betonarme bir bina değil, boşluğun üzerine asılmış bir ağ gibidir. Ağı sağlam kılan şey, her bir ipin gerilime sahip olmasıdır. Kutsal Kitap’taki birçok konu da birbirine zıt görünen ifadeler olarak sunulur. Örneğin, Tanrı’nın mutlak yetkisi ile insanın özgür iradesi veya Tanrı’nın merhameti ile adaleti. Bunların arasındaki gerilim insanı gerçeğe bağlar. Ama biz insanlar daha çok ipin bir ucuna konup karşıdakilere saldırıda bulunmaktan hoşlanıyoruz ki bu da Mesih’in bedeninde ayrımcılığa ve uygunsuz bölünmelere yol açıyor. Oysa Tanrı bizi iman aracılığıyla bu ağın üzerinde yaşamaya çağırıyor. Çünkü Kutsal Kitap hakkında derinleşen anlayışımızla teolojimiz esnek yapıya sahip olabildiğinden dolayı, teolojik depremler geçirsek bile, ağın esnekliği ve konular arasındaki gerilim bizi düşmekten korur, teolojimizin yıkılmasını önler. Peki, teolojik sistemlerimiz yapılandırılırken tutumumuz nasıl olmalı? Bu makale bunu nasıl yapabileceğimize dair net fikirleri açıklar
Li-derkenar
Son Çünkü
Bağlaç. Yani cümlede iki düşünce arasında ilişki kuran yardımcı kelimeler: eğer, ile, çünkü, böylece, veya, ama gibi. Kubbealtı Lugatı’ndaki bağlaç maddesi şöyle diyor: “Yalnız başına anlamı olmayıp ... kelime öbeklerini veya cümleleri birbirine bağlamaya yarayan kelimeler.” Anlamsız ama işe yaramaz değil. Dahası var: Muharrem Ergin hoca bunların hepsinin Türkçeye yabancı olduğunu, dile sonradan göç ettiklerini söyler: “Türkçede aslında bağlama edatı yoktu. Bağlama edatları Türkçede sonradan ve yabancı dillerin tesiri ile ortaya çıkmıştır.” Süleyman’in Özdeyişleri kitabının yorumunda bağlacın çok önemli bir fonksiyonu vardır. Bunu daha yakın bir şekilde inceleyelim.
Hizmet
Müjdelemede Soru Sormak
Müjde’yi paylaşma fırsatı karşımıza çıktığında, Kutsal Yazıların gerçeklerini açıkça ilan etmeyi hedefleriz. Çoğunlukla bizi dinleyenlerin direnciyle karşılaşırız. Mesajımızın altını oyan iddialara yüzleşiriz. İnancımıza yönelik her dirence bir karşılık bulmak zordur. Söz konusu meseleye değinirken sonunda eli boş kalabiliriz. Öyleyse kendimizi, insanların Hristiyanlığa dair gerçekleri ciddiye alacağı şekilde savunmaya nasıl hazırlayabiliriz?
Li-derkenar
Abimin Hediyeleri
Ailemde üç kardeşiz. Benden bir yaş küçük kız kardeşim, bir buçuk yaş büyük de abim var. Abim sanki doğuştan örnek insan: akıllı, çalışkan, saygın... Sporda hep kazanırdı. Okulda en iyi notları o alırdı. Bense, nasıl desem, ona çekmemişim!
Kitap
İtirazlar Ve Cevaplar Ekseninden İsa Mesih’in Tanrı Oğulluğu
İsa Mesih’in tanrılığı, Hristiyan teolojisinin en çok itiraz oluşturan konularından biridir. İsa Mesih’in kimliği aynı zamanda Hristiyan imanının özünü oluşturan öğretişlerden de biridir. Bu nedenle İsa Mesih’in hem Tanrı hem de insan olduğunu açıklamalıyız. Özellikle çevremizdeki Müslüman akrabalarımız, arkadaşlarımız, komşularımız İsa Mesih’in kimliğini anlamakta zorlanabilirler ve çeşitli itirazlarda bulunabilirler. Hristiyanlar olarak insanları sevdiğimize göre ve Tanrı’nın gerçeğini herkesin anlamasını ve sadece anlamakla kalmayıp bu gerçeği benimseyerek İsa Mesih’e iman ederek sonsuzluk boyunca bol yaşama kavuşmalarını istediğimize göre İsa Mesih hakkında neye inandığımızı, nasıl inandığımızı anlatmaya devam etmeliyiz.
Kitap
Natan Değiliz Ama...
Bir krala günah işlediğini söylemek üzere Tanrı tarafından görevlendirilmek kulağa harika bir “hizmet fırsatı” olarak gelmez! Yetki mevkiinde bulunanlara gerçeği söylemek risk ve gelecekle ilgili belirsizlik getirir. Natan bunu yaşadı; hani, zina yapan Davut’u azarlamak ve tövbe fırsatı sunmak üzere görevlendirilen Natan (2Sa. 12:1-15). Kendisi görevini iyi yaptı ve Davut tövbe etti. Çoğumuz günah işleyen liderlerle yüzleşmeye çağrılmıyoruz. Yine de kilise liderlerinin günahları gazetede manşet haline geliyor bugünlerde.
Tarih
Reform ve Tapınma
“Kiliseye Tanrı’ya tapınmak için gideriz, bu da bir şeyleri almakla değil, bir şeyler vermekle gerçekleşir.” Tanrı’nın halkının toplu tapınmasına dair böyle söylemler Hristiyan literatüründe ve Hristiyan sohbetlerinde bolca geçer. Bunlar kulağa ikna edici gelir. Ne de olsa Kutsal Yazılar “vermenin, almaktan daha çok mutluluk verdiği” konusunda bizlere güvence vermiştir. İngilizce “tapınma (worship)” kelimesi etimolojik olarak –Eski İngilizcedeki “değer (worth) atfetmek” anlamına gelen bir terimden geliyormuş anlaşılan– tapınmayı, Tanrı’ya bir şeyler verme eylemi olarak görmeye uygundur.
Kaynak
Neyi Seviyorsan Osun: Alıntılar
James K. A. Smith ABD’de Calvin Üniversitesi’nde felsefe profesörü olarak görev almaktadır. Smith kültürel litürjilerin iyi olsun, kötü olsun, bizlere nasıl ve neyi sevmemiz öğrettiğinin kanısındadır. Aile buluşmaları, ulusal marş söylemek, hatta belirli bir futbol takımının taraftarı olmak gibi tekrarlanan uygulamalar yüreklerimizi belirli bir yöne yöneltir ve böylece bizlere kim olduğumuzu ve nereye ait olduğumuzu söyler. You Are What You Love (Ne Seviyorsan Osun) adlı bu kitapta, Smith Hristiyanlık içindeki uygulamaların (litürjilerin) İsa’nın bir öğrencisinin yüreğini şekillendirmenin gerekli bir unsuru olduğunu yazar. Okuyuculara sorduğu sorular, “Yüreklerimizi şekillendirmekte olan hangi “litürjilere” hâlihazırda katılıyoruz?” ve “Bu litürjilerin bizde yaratmakta olduğu değişimden memnun muyuz?” dur. Burada kitabın mesajını özetleyen alıntılar derlenmiştir.
Kitap
Yaratılış Kitabına Göre Bereket Kavramının Kutsal Kitap Teolojisi Açısından İncelenmesi
Kutsal Kitap’ın ilk bölümünden son bölümüne dek Tanrı’nın insanlığı bereketlediğini (kutsadığını) görürüz (Yar. 1:28; Va. 22:14-15). Kutsal Kitap’taki birkaç benzer konuda da gördüğümüz gibi, Tanrı’nın bereketi (kutsaması) Tanrı’nın insana gösterdiği iyiliği kapsayan bir konudur. Durum her ne kadar böyle olsa da bereket teması, Hristiyanlıktaki kullanılış biçimi bakımından pek de iyi anlaşılmamıştır. Bu makale dizisi Yaratılış kitabına dayalı olarak bereket (kutsama) kavramının kullanımı ve özünü açıklayıp, Hristiyanların bu kavrama nasıl yaklaşmalarına dair bir çalışmadır.